Normalde Kürşat Başar'ın romancılığını, hikayeciliğini çok severim ve beğenerek de okurum. Daha önce Başucumda Müzik, Aslında Hayal ve Yaz kitaplarını okumuş ve tabiri caizse bayılmıştım. Her bitirdiğim kitaptan sonra da ilk alışveriş listeme başka bir kitabını eklemiştim. Bu döngü bu kitapta kırıldı maalesef. Kitap Kürşat Başar'ın yazdığı kısa kısa yazılardan oluşmuş. Belki köşe yazısı falandır bilemiyorum. Fakat kitapta müthiş bir eril dil var. Beni çok şaşırttı. O naif, sanatçı, keyif ehli adam gitmiş, genç kızlar şunu yapıyor, kadınlar kocalarını böyle boğuyor diyen bir dedikoducu komşu teyze gelmiş adeta. Öyle acayip ki yazarken bile şaşırıyorum, bu yazdığım eleştirileri Kürşat Başar'a yazdığıma inanamıyorum. Yani benim de gençlerin ve kadınların evirildiği şekil ile ilgili fikirlerim var ama tek taraflı yorumlanmasını ve parmakla gösterilerek kötülenmesini doğru bulmuyorum. Genç kadınlarımız tü kaka da genç erkeklerimiz çok mu düzgün mesela? Bugün kadın cinayeti diye eleştirdiğimiz ölümlerin sebebi genç adamlar değil mi? Ya da bu genç kızları yetiştiren bizzat sizin nesliniz değil mi? Kitap benim için büyük hayal kırıklığıydı. Kapağının bu kadar iç açıcı olup içindekilere bu kadar kızdığım başka bir kitap okumamıştım herhalde. Hayal kırıklığım yazılanlar bir yana yazana dair elbette. Neyse, bu da böyle geçsin bakalım. Kitap Everest Yayınlarından, 164 sayfa ve 23 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎