Albümün genelinde nefis bir müzikalite var. Sözleri de çok iyiydi ama özellikle müzikleri harikaydı şarkıların. Rock tarzından biraz country'e kayan bir tarzdaydı sanki. Element uyduruyor da olabilirim ama gitar sololarının havası bana böyle hissettirdi galiba. Gitardan daha çarpıcı olansa Teo'nun sesi. Tüm şarkılarda, özellikle konuşarak söylediği Viski ve Lazanya'da, en çok ne duyduğum konusunda müthiş netim: Teo'nun sesi, yorumu, nefesi... Bir de diğer albümlerinden farklı olarak bana daha olgun geldi bu albüm özelinde şarkılar. Belki de ben daha olgunum, bilmiyorum. Oldum olası bar bar bağırılan şarkıları sevmezdim zaten. Bu konuda tek istisnamdır Teo. Eh, artık onun da bu albümle bıraktığını düşünürsek, belki de bu yüzden çok sevdim şarkıları.
Koma Hali'nin müziğine aşık oldum desem yeridir. Söz-müzik Teo'ya ait. En sevdiğimse Hızlı ve Acısız oldu. Şu an fonda da çalıyor, tekrar söylüyorum vallahi müthiş şarkı yahu. Genel kanının aksine Kumarbaz'dan çok hoşlanmadım. Belki biraz sözleri... Belki de biraz zamana ihtiyacımız var samimi olmak için, bilemiyorum altan. Hayal Meyal, Gecenin Sonuna Yolculuk ile Efendi ve Kölesi'ni sevmiştim. Viski ve Lazanya'yı dinlerken birbirimize bakıp gülmüştük, "işte Teoman bu" dediğimizi hatırlıyorum yakın bir dostumla albümü dinlerken. Özet geçmem gerekirse, karanlık, puslu, kumlu, zeytinyağlı enginar yemişsiniz, üst üste birkaç sigarayı içmişsiniz bir fincan şekersiz, sütsüz kahveyle gibi bir tat bırakıyor gırtlakta. Fakat inatla o sigarayı içmeye devam ediyorsunuz. Seviyorum Teo'yu, ne yapsa dinlerim, ama dertlerini bu albümdeki gibi anlatmaya devam ederse sanıyorum daha çok seveceğim. Müziği bırakmasın bi daha :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎