Dün akşam Antalya deplasmanındaydı takım. Ama umutlar vaat eden, ışıklar saçan bir oyun ortaya koyamadı itiraf etmek gerekirse. Bazen olur öyle. İyi oynamadan da, yürüye yürüye maç alırsın. Bu sezonun bu tarz maçı olarak da Antalya deplasmanını yazarım, şimdilik, ilk 8 maç için. Başta dedim ya çok iyi değildik diye, aslında galip gelinen Manchester deplasmanından sonra Antalya deplasmanı zor geçecek diye öngörüyordum kendi adıma. Fakat önce Davinson'un kale önünde topu iteleyerek gole çevirmesi, sonra da Mauro'nun ofsayt diye iptal edilen ama VAR'dan dönen golüyle galip gelmeyi başardık çok şükür. Galip geldik diye hakem zorbalığını da es geçmeyeceğim. Maçı izleyenler anımsayacaktır. Nando'nun kale önünde bileğine basıldı rakip tarafından. Bu pozisyonda rakibe sarı kart gösterilmesi gerekir ve hatta kırmızıyı zorlayabilirken, Nando'ya itirazdan sarı kart verdi beyefendi. Yani muhtemelen kendisine faul yapıldı diye kart gören tek topçu olabilir Nando şu an. Şimdi önümüzde milli takım arası var, takım bir parça dinlensin istiyorum tüm kalbimle. Zira geride bıraktığımız 21 günlük periyotta bu takım 2 şampiyonlar ligi (Kopenhag, Manchester) ve 5 lig (Antalyaspor, Ankaragücü, İstanbulspor, Başakşehir ve Samsunspor) maçı yaptı. Bu maçların dördü deplasmandı ve berabere biten Kopenhag maçı hariç kemiksiz 6 galibiyet var. Nazar olmasın çiçek gibi gidiyoruz maşallah. Hedef 24, yürüyedurun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎