Öncelikle doğum günün kutlu olsun canım Galatasaray. 118 yıldır iyi ki var oldun. Sonsuza kadar yaşa, var ol!
Maçla ilgili kurmam gereken ilk cümle Ankaragücü'nün şahane kalecisi Bahadır'a övgü olmalı bence. Özellikle ilk yarıda gelen HER TOPU çıkardı ve yediği iki gol de yalnızca talihsizlikti. Galatasaray bazı kalecilere böyle kariyer maçı oynattırıyor ki bir ara bununla ilgili haber bile yapılmıştı. Üşenmedim, buldum. Çocuğa helal olsun. Gelelim benimkilere... Bir kere maçın ilk yarısında da ikinci yarıda da nefis oynadılar. Şu sırıttı diyeceğim tek bir oyuncu bile yok takımda, sonradan girenler dahil. Bir tek sanki Tete'de arada blokajlar oldu sanıyorum. Vuruşlarda, paslarda falan anlık gecikmeler oldu. Nazarlık diyelim. Bahadır kariyer maçını çıkarmasa daha ikinci yarıda 5 as oyuncu değiştirilir, Manchester maçına hazırlığa geçilirdi, o derece. Yalnızca ilk yarıda kaçan gollerden 5 dakika özet çıkar. İkinci yarının hemen başında yenilen golden sonra bile maçın döneceği çok belliydi. Hani şu maçta puan bırakma fikri eminim kimsenin aklına gelmemiştir. Wilfred'in biraz pasif kalmasına rağmen sürekli dürtmesi bu maçta meyvesini verdi diyebiliriz attığı gol ile. Kaleciyle karşı karşıya tertemiz bir vuruşla ateşlemeyi başardı. İkinci golde ise Sacha'nın rakibe çarptırarak attığı gol, zorla verildi falan ama çok barizdi gol olduğu. Direk içinden çıkarıldı top. Tereddüt olmaması lazım kimsede. 7. maçta 6. galibiyet. Darısı Manchester maçının başına. Hedef 24, yürüyedurun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎