Evet, bildiğimiz Cem Davran. Aynen aynen, oyuncu olan. Kafa Dergisini okumaya başladığımdan beri en sevdiğim makaleler ekseri Cem Davran elinden çıkıyor. Nostaljik, duygulu, sıcacık hikayelerden bahsediyor çünkü. Kitapta da Cem Davran'ın 60 yıla yaklaşan hayatında kıyıya köşeye yazdığı küçük hikayelerin, anekdotların, gerçek veya kurgu pasajların okumasını yapabiliyorsunuz. Bu hikayelerin aralarında da kitaba da adını veren Palyaço'nun Günlüğü bölümleri var. O bölümler birbirinden biraz savruk. Çünkü bir 20 yaşından bahsediyor, bir 45 yaşından, bir gerçek anlatılıyor, bir masal... Ama tüm yazıların içerisinde benim en çok, EN ÇOK, beğendiğim bölüm Yok Olmak isimli hikayeydi. Göç etmek durumunda kalmış bir kadının hikayesi. Galiba geçmişimde, çok geçmişimde ama, bilmediğim geçmişimde, bir yerlerde göç etmeye maruz bırakılmış bir büyük ebeveynim var. Çünkü göç etmek durumunda kalmış insanların hikayeleri beni çarpıyor. Kitapta en sevdiğim hikayenin bu olmasında da var bir hikmet. Cem Davran'ı entelektüel olarak da çok beğendiğim için kitabı alıp okumakta tereddüt etmedim. Pişman etmedi, keyifliydi. Günlük tutmakla ilgili söylediklerini kulağıma küpe ederek kitabı kitaplığıma kaldırdım. Kitabın bendeki baskısı İnkılap Yayınlarından, 284 sayfa ve 36 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎