İsteyince nasıl güzel oynuyorsunuz değil mi? Şimdi maçtan önce zaten galibiyetle ilgili kafamda hiçbir soru işareti yoktu. Maça başladıktan sonra ve maç içinde de çoğunlukla bize dönüktü oyun. Arada tutukluk yaptığımız dakikalar var, rakibin zorladığı anlar var fakat bu maç üç gün oynansın Galatasaray yine kazanırdı. Maçın en iyi oyuncusunu seçemiyorum bu oyun özelinde. Çünkü takımda herkes mevkiinin gereğini yerine getirdi. İlla bir isim seçeceksek skordan bağımsız Barış Alper derim. Çünkü kaybettiği ikili mücadele yok. Maç içinde tam bir joker. Beke çekersin oynar, açığa koyarsın oynar ve hiç sırıtmaz. Eh, takipçiliğini gösterip golünü de attı. Daha ne olsun?! Elbette buraya Dries yazmamak için kendimi zor zapt ettiğimi fark etmiş olmanız gerekiyor. Zekası, güler yüzü, çevresindekileri organize edişi yetmezmiş gibi bir de üst üste şutlar çekerek o golü arıyor ya, geçen sezon başında geldiğinde "yatmaya geldi, paraya geldi" diye hakkında konuşanlara en güzel cevabı yine veriyor. Keşke birkaç sene önce kesişseydi Galatasaray ile yolu da doyabilseydik... Maça dair yazabileceğim olumsuz tek şey Mauro'nun bu maçı da boş geçmesi. Benlik bir sıkıntı yok, neticede takım gol sıkıntısı çekmiyorsa bu Mauro'nun defansı mıknatıs gibi çekip Barış'a veya Dries'e alan açılmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Fakat kendisi bu golsüzlük durumunu kafaya takarsa, gereksiz düşer performansı. Galatasaray, Başakşehir engelini de takılmadan geçmiş olsa da önümüzde perşembe günü UEFA maçı, akabinde de pazar günü patates tarlasında Ankaragücü maçı var. Yani Mauro'ya da Kerem'e de çok çok ihtiyacımız olacak. Öyleyse her zamanki şekilde bağlayayım. Hedef 24, yürüyedurun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎