Haftalık dizi yorumları | 12-16 Kasım

Baştan uyarayım, bu yazıda How I Met Your Mother'ın, İşler Güçler'in ve The Big Bang Theory'nin yayınlanan son bölümlerinden bahsediliyor. Eğer spoiler yemekten hoşlanmayan biriyseniz ve dizilerin yeni bölümlerini izlemediyseniz, yazar burada sizi devam etmemeniz konusunda uyarmakla birlikte, devam etmeniz halinde sorumluluk almayacağını da söylüyor. Yani demem o ki, izlemediysen devam etme, zira ben içeride dizilerden sahnelerden tut da bölümde ne anlatıldığına dair birçok şey yazacağım. Uyarımı yaptığıma göre, yazıya başlıyorum.
How I Met Your Mother; Nick ve Robin'in ayrılmalarını beklediğimi geçtiğimiz hafta yazmıştım. Beklediğim gibi de oldu. Robin, Nick'le kendiliğinden ayrılamayınca Barney devreye girdi ve ikisini ayırdı. Sözde yukarıdaki lafları ayrılmalarını sağlamak için söylemiş, ama hepimiz o ve Robin'in birlikte olacağını ve temellerinin de bu bölümde atıldığını görmüş olduk. Yani evliliğe giden yolu kastediyorum. Bu arada Nick demişken; hoş ama boş diye bir kavram var ya, o Nick karakteri için edilmiş bir laf bunda hemfikiriz değil mi? Gerçi o baklavaları görünce hangimiz öyle düşünmeyiz ki... Ebeveyn olan eşlerin artık romantizmlerini çok yaşayamamaları da gözümüze Lily&Marshall&Marvin üçgeniyle sokuldu. Sıkıntı var. How I Met Your Mother'a veda etmenin zamanı yaklaşıyor sanırım. Çok ters köşe olmamaya, gülmemeye ve daha da kötüsü merak etmemeye başladım diziyi kendi adıma söylemem gerekirse. Umarım finale doğru biraz daha güzelleşir. Ve tebessümle hatırlayacağımız bir iş olur. 

İşler Güçler; Feride hasta olduğu için Ahmet tüm vaktini evde geçirmek ister fakat Kayp'a hala bir yönetmen bulamadıkları için Murat, Sadi ve Ecevit onu bırakmak istemezler. Düşüne taşına diziye yönetmen olmaya karar verirler ama yönetmenliğe aday bir çift daha vardır ki onlar da yapımcılar Baytar ve Hakkı'dır. Ben Ecevit'le Murat'ı beklerken, Ecevit gidip Sadi'yle sevgili olacak gibi duruyor ya la... Dizinin popüler kültürle eş zamanlı gidiyor olması da izleyiciyi olumlu anlamda etkiliyor bence. Mesela bu bölümde Murat, Sadi, Ecevit ve Salih ziyarete geldiler Feride'yi. Ahmet hepsini içeriye aldı Salih hariç. Salih'e de "sen gelme ulan ayı" diyerek tepkisini koymuş oldu. Murat'ın Mesut'a sevgili buldu diye ettiği lafları ettiği sahne de cidden görülmeye değerdi. Diziyi sansürsüz olarak izledim bu arada. Sağlam küfrediyorlar. Tamam yıllarca Recep İvedik filmlerine küfre mi gülüyosunuz la diye etmediğimiz laf kalmadı ama İşler Güçler'i izlerken rahatsız etmiyor ve hatta güldürüyor. Neyse kıyaslama topuna girmeden devam edeyim.

 

The Big Bang Theory; Penny nihayet Leonard'ı sevdiğini söyledi. Olayın gelişimi falan goygoy kısmı da, sevdiğini söyledikten sonra Penny'nin "ağlamak üzereyim ve biliyorum ki ben ağlarsam sen de ağlamaya başlarsın" demesi ve Leo'nun da eve girip "beni seviyor" demesi gerçekten romantikti. Howard, Sheldon'ın her gün 14:45'te ortadan kaybolduğunu fark etti. E bu fark edişin ardından da meraklanma seansı başladı. Nereye gidiyor, ne yapıyor sorularının ve takibin ardından gizlice gözetlemeye çalıştılar Howard ile Raj. Fakat Sheldon'ın zekasını hafife almış oldular ki, yukarıdaki sahneyle karşı karşıya kaldık. Hele ki sahnenin devamında Sheldon'ın arkadan gelip üzerilerine o oyuncağı atması, beni kahkahalara boğdu. Bu arada Sheldon'ın asistanı Alex bildiğin Leo'ya asılıyor. Ama yok erkek milleti değil mi alayı aynı. Sevgilisi ders çalışmak için bi çocuğu eve getirdi diye etmediği hareket kalmayan Leo, Alex için canım yaa demekten başka bir şey yapmıyor. Bu arada evet, İngiliz aksanı>renkli göz + tüm gülüşler + tüm karizma çabaları ve şirinlikler sbt :(

Haftaya devam ederiz. Güzel bir hafta sonu olsun.