Haftalık dizi yorumları | 19-22 Kasım

Bu hafta maç sebebiyle İşler Güçler'in ve sebebini bilmediğim şekilde The Big Bang Theory'nin yeni bölümü yoktu. Fakat cumaya kadar bekledim yeni yazıyı yazmak için. Çünkü daha önce söylediğim gibi Person of Interest'in günceline yetişmek istiyordum. Yetiştim de. Önce How I Met Your Mother'ın yeni bölümünü yazacağım; sonra da iki dizimiz izinde olduğu için Person of Interest'e güzel bir bakış atacağım. Devamı için uyarıyorum; yazının bundan sonrası izlemeyenler için ciddi ipuçları içerecek. Ona göre devam edin ya da durun. Başlıyorum.

How I Met Your Mother; dizinin bu haftaki bölümü çok havada bitti. Beklemediğim şekilde yani. Öyle de başladı zaten. Neden bilmiyorum, baştan savmalık hissettim. Önümüzdeki bölümlerden birisi 1 saat uzunluğunda olacakmış. Dizinin yapımcılarından Carter Bays açıklamıştı. Belki de ona hazırlanıyorlardır. Neyse, bölümü özetleyeyim. Barney ve Robin'in kankalığı yeniden başladı. Sonu öpüşme ve Robin'in Barney'i reddetmesiyle bitmiş olsa da... Ted'in yıllardır kendini sofistike, kaliteli ve farklı bir adam sanması nihayet sona erdi. Dizinin burada verdiği mesaj açık; hepimiz kendimizi özel zannederiz; fakat hepimiz aynıyız. Kabul etmek lazım. Marshall'ın hayatının davasını sonra irdeleyeceğini söyledi gelecekteki Ted. Büyük ihtimalle onu da başka bir olaya bağlarlar.

Person of Interest; John Reese, her şeyini kaybetmiş eski bir askerdir. Harold Finch ise, ülkeyi tehlikelerden korumak için yapay zeka tasarlamış sonra da ortadan kaybolmaya çalışmış biridir. Finch'in tasarladığı makine ülkeyi büyük çaptaki tehlikelerden koruma amacıyla modifiye edilmiş olsa da, masum insanların başları beladayken haber verir. Finch, masum insanların birer birer ölmesine göz yummaya devam edemez ve hayata küsen John'u bulup ona birlikte bu insanlara yardım etmeyi önerir. Başta resmi bir ilişkileri olan ikilinin günden güne büyüyen sağlam dostlukları olur. İkiliye polis departmanından dedektifler Carter ve Fusco da başta itiraz etseler de niyetlerinin iyi olduğunu görünce yardım etmekten çekinmezler.

İtiraf etmek gerekirse ilk 4-5 bölümü izledikten sonra bırakırdım ben bu diziyi. Kendini tekrar ettiği için Alcatraz'ı (çok merak etmeme rağmen) izlemeyi bırakmıştım. Ama James Caviezel faktörü sağ olsun, tıpkı kendini tekrar eden House'taki Hugh Laurie faktörü gibi beni kitledi kendine. John karakterinin bir nevi Batman olması da diziyi izleme etkenlerinden birisi benim için. Dizi güncel olarak devam ediyor. 2. sezonun 7. bölümünü izledim en son. Gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Bilhassa 1x17 ve 1. sezonun finalini izlemeden sakın kararınızı vermeyin. 1x17, ki açılış fotoğrafımız oldu, izlediğim en güzel dizi bölümlerinden biriydi. Elbette bebekli olmasının bunda payı çok. Neyse, şimdiden iyi seyirler. Haftaya görüşmek dileğiyle.