Hiç bu kadar uzun başlıklı bir kitap kritiği yapmamıştım blogda. Yazarken yoruldum :) Son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim: hayır arkadaşlar, kitap ağır bir dille bildiğimiz tarih kitapları gibi hatta bildiğimiz İlber Hoca kitapları gibi yazılmamış. Gayet akıcı, öğretici, seviyesi epey yüksek, çeşitli yerlerden alıntı yapılarak derlenmiş müthiş bir eser! Okurken tek bir sayfasında bile sıkıldığımı, burayı da geçeyim bari dediğimi hatırlamıyorum. Tam aksine, bitmemesi için çaba sarf ettim diyebilirim. Hocanın dilini, anlatımını çok seviyorum fakat tarihi ders gibi okumayı sevmiyorum. Hoca ile bunu kırdım sanırım. Yazsın, daha çok daha öğretici kitaplar yazsın ki biz de hem doğrusunu öğrenelim hem de sıkılmadan, yorulmadan, tarihten soğumadan tarihi anlayabilelim. Keşke tarih ve sosyal bilimler derslerinin müfredatını Hocadan incelemesini isteyebilecek kadar vizyon sahibi insanlar olsaydı eğitimin başında. Hoca bundan epey dert yanmış çünkü bu kitabında. Bi el atsa, sanki bizden sonrakiler bizim kadar yorulmaz tarih öğrenirken... Kitap Sened-i İttifak ile başlayıp Lozan Antlaşmasına kadar geçen dönemi anlatıyor. İç ve dış meselelerimizin bazılarına göndermede bulunuyor. Dolu dolu bir eser. Tarihten bucak bucak kaçan ben bile sevdiysem, herkes sever bu kitabı. Kitabın bendeki baskısı Timaş Yayınlarından, 288 sayfa ve 32,50 TL. Mutlaka okuyun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎