Sokakta yazsın, kaldırımda okurum. Öyle seviyorum, öyle saygı duyuyorum. Livaneli'nin okumadığım tek bir kitabı, yazısı, cümlesi kalmasın istiyorum. Kitapta siyasetten 80 dönemine, darbeden mülteci sorunlarına, göçlerden psikolojiye birçok alana göz kırpan nefis bir kitap. Biraz karamsar, ama demin sıraladığım konuları düşününce çiçekler açan bir kitap olmasını beklemek mümkün değil elbette. Kitabı okurken kafamın içinde yanıp sönen cümle ise şuydu: bu kitabın ne güzel filmi olurdu! Ana karakterimiz Sami, apolitik olarak karşımıza çıkıyor. Fakat hayat onu İsveç'e siyasi mülteci olarak sürüklüyor. Sami'nin hikayesini okurken ülkede yaşanan kötü olayların 30-40 yılda bir kendini tekrar ettiğini düşünmeden edemiyorsunuz. Aynı konuları saplantılı şekilde sorun haline getirmişiz, aynı aktörler tarafından bu sorunlar bastırılmaya çalışmış, masum olanlar da sürekli aynı şekilde mağdur edilmiş gibi... Bunu düşünmek çok acı ama kendi etrafında dönüp durarak kuyruğunu tutmaya çalışan bir kedi gibi koca ülkenin insanları. Çarpıcı bir kitap bence mutlaka edinip okuyun. Kitabın bendeki baskısı Doğan Kitaptan, 212 sayfa ve 22,50 TL. Kaçırmayın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎