Takip edenler anımsayacaktır geçtiğimiz günlerde Margaret Atwood'un Nam-ı Diğer Grace kitabını okumuştum. Kitapla ilgili notlarımı güncellerken bir de dizisi olduğunu hem de dizinin Netflix'te yayınlandığını keşfettim. Kitabın akabinde diziyi de izlemek için zaman ayırdım her gün birer bölüm olmak suretiyle ağır ağır tadını çıkararak diziyi bitirdim. Bir kere dizi mini dizi 6 bölüm. Bölümler aşağı yukarı 40 dakika kadar sürüyor. IMDB puanı ben baktığımda 7.7/10 durumunda. Başrolde duru ve müthiş güzelliği ile Sarah Gadon var ama benim için dizinin x faktörü açık ara Zachary Levi oldu. Jeremiah rolü üzerine o kadar yakışmış ve o sakalları ile ekranda öyle bir arzı endam etmiş ki, yan rollerden biri olmasının yanı sıra tek kelime ile bayıldım! Dizinin konusunu kitaptan bahsettiğim sayfada zaten gördüğünüz için tekrara düşmemeye çalışacağım. Kitabı okumadan diziyi izlesek ne olur diye soracak olursanız işte oradan yürürüz. Zira bu diziyi izlemek için kitabını okumanız şart değil çünkü kitap nefis yansıtılmış ekrana. Uzun süredir okuduğum bir kitabı aynı zamanda zihnimde canlandırırken çekilen film/dizinin bu kadar örtüştüğünü düşünmemiştim. Dizi izler gibi değildim de kitabı izler gibiydim adeta. Bu hissi yalnızca kitap okurken acaba filmi nasıl olurdu diye düşünen benim gibi saykolar anlayacağı için teferruat veremiyorum. Diziyle ilgili tek ofsayt diyalogların arasında boğulduğunuz anlar olabilir, takılmayın. Gerekirse dinlenerek izleyin, hepsinin bir anlamı olacak, bana güvenebilirsiniz. Grace'in farklı hikayesi bir kez daha anlattı ki gerçek hayat aslında en güzel sanattır. En güzel hikayeleri barındırır, en doğru mesajları verir. Yeter ki görmeyi bilelim. İzleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎