Attila İlhan'ı bir şair olarak okumayı çok seviyordum zaten ama bir köşe yazarı olarak hiç okumamıştım. Listeme nereden çevrimiçi oldu hiç hatırlamıyorum ama iki siyasi kitabıyla dahil oluvermiş ben fark etmeden. Kitaplığa girmiş, sonra da kucağıma düştü. 1976-1979 yılları arasında yazdığı köşe yazılarından bir derlemeyi içeriyor kitap. Sıklıkla dönemin hükümetlerini, o dönemki adıyla ortak pazar fikrini, Amerika'nın Türkiye üzerinde kurmaya çalıştığı tahakkümü, Almanya'nın dost görünen hallerini, Dünya Bankası'nın zararlı yönlendirmelerini ve tabii ki yoğun şekilde de emperyalizmi eleştirmiş bu yıllarda. Ayrıca dönemin Arjantin'ine ve askeri cunta tarafından yönetilen Yunanistan'ına da sıklıkla göz kırpıp Türkiye ile kıyaslamış. Aslında eleştirdiği şeyleri okurken hep şunu düşündüm; kitabın yazıldığı yıl 79. Biz şu an 22'deyiz. 45 sene mi olmuş? 45 senede gerçekten bir arpa boyu yol alamamışız. Hala enflasyon ile boğuşuyor bu ülke, hala Amerikan tahakkümüne direnmeye çalışıyor (direnmek mi?), hala petrol fiyatları çok yüksek, hala paranın devalüe edilme riski mevcut, hala iktidar ve muhalefet yer değiştirse de ülkede pek bir şeylerin değişmeyeceğini düşündüren olaylar yaşıyoruz. Sanıyorum bu ülkede yaşamanın cilvesi de bu. Sürekli kendini tekrar eden bir döngü içinde, fakat bu döngüyü kırabilecek gücü yok. Neyse, kitap çok keyifli ama tam heyecanlı yerde bitiyor. Yakın geçmişin en önemli yıllarından birisi olan 1980'e gelince yani. Asıl 80 sonrasını okumak isterdim İlhan'ın kaleminden. Tertemiz oturturdu herkese diyeceği lafı kesin... Yattığı yer nur olsun. Kitabın bendeki baskısı İş Bankası Kültür Yayınlarından, 506 sayfa ve 60 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎