Canımın sıkkın olduğu günlerde yeni bir kitaba başlıyorsam bu kitabın türü ekseriyetle polisiye olur. Kafamın içindeki seslerin bastırılması için gerginliğe sürüklenmem, can sıkıntımı hissetmemek için de tercihen kanlı vahşetli cümleler okumam gerekiyor zira. Çırak'a da böyle bir anda başladım. Neticede beni çok da geremeden bitti. Gerritsen'in adli tıp doktoru Isles ve dedektif Rizzoli'yi başrolde kullandığı ikinci kitapmış Çırak. İlki ise 2021 yılında okuduğum Cerrah kitabıydı. Cerrah'ta Rizzoli'yi zorlayan Warren Hoyt karakteri yeniden sahnedeydi bu kitapta. Ama bu sefer yalnız da değildi. Bir kadının polis olduğunda bile kendisini ispat etmek zorunda kalması, duygularını göstermemek için gösterdiği çaba, güçlü görünmeyi bu kadar dert etmek durumunda kalması beni çok sinirlendirdi okurken. Sinirlendirdi çünkü bunlar gerçek. Bazen bazı tavırlara sırf kadın olduğunuz için maruz kalıyor ve "pozitif ayrımcılık" yapılıyor. Polisiye okurken feminist damarlarım da gıdıklanmış olabilir, kabul ederim. Neyse gerilimi tadında, kan ve vahşet ögeleri beklediğimin biraz altındaydı. Araya çerez olarak atmalık çalışır. Beklentiyi yükseltmezseniz hoşlanmanız mümkün. Kitabın bendeki baskısı Doğan Kitap'tan, 340 sayfa ve 124 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎