Süleyman Asaf Emrullah... Birbirinden bağımsız bu üç erkek ismi sizin için bir şey ifade etti mi? Tanıdık gelmemiş olabilir, evet. Fakat bir parça Osmanlı'nın son dönemi, Cumhuriyet'in ilk yıllarına dair okuma yaptıysanız, sizin, benim ve hepimizin, en azından birçoğumuzun, Kılıç Ali dediğim an zihninde bir şeyler canlanabilir. Şimdi biraz Kılıç Ali'den bahsedeceğiz.
Dönemin astsubay okulunu bitirmiş olmakla birlikte, vatana verdiği hizmetlerden ötürü teğmenliğe naspedilmiş Süleyman Asaf. Yüzbaşılığa yükselmesine müteakip de Enver Paşa'nın kardeşi olan Nuri Paşa ile devam etmiş askeri hizmetlerine. Gel zaman git zaman Osmanlı'nın çöküşü ile yeni ülkenin kuruluşuna dahil olmak istemiş ve Nuri Paşa'nın yönlendirmesiyle Mustafa Kemal'in yanına, Sivas'a intikal etmiş. Paşa ile tanışmış fakat Nuri Paşa vesilesiyle geldiğinden dolayı Enver Paşa'nın casusu olmasından şüphelenmişler ve uzaklaştırmaya çalışmışlar. Gel gelelim verilen tüm direktifleri yerine getirmiş ve adını değiştirerek Mustafa Kemal'in yakın çevresinde kendine yer edinmeyi başarmış. Süleyman Asaf, İstanbul'un Kılıç Ali Mahallesinde yaşadığından ötürü adını da Paşa'nın yönlendirmesiyle Kılıç Ali olarak seçmiş. Gaziantep ve Kahramanmaraş'ın milli mücadele çerçevesinde örgütlenmesine büyük katkıları olmuş. İstiklal Mahkemelerinde reislik, ilk dönem meclislerde milletvekilliği ve İş Bankası'nın kurucu ekibinde görev almış.
Benim Kılıç Ali ile tanışmam Mustafa Kemal'in hayatına ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemine duyduğum yakın ilgiden kaynaklanıyordu. Kendisini kaleme almaya karar verip gözlerinize sunma sebebim ise Ayşe Kulin'in Füreya isimli kitabı sebebiyle oldu. Çünkü Türkiye'nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral, Kılıç Ali'nin ikinci eşiydi ve vefatına kadar Paşa'nın yakın çevresindeydi çift. Kitapta milli mücadele dönemi, Füreya Hanımın Kılıç Ali ile geçirdiği evlilik yılları ve sanata atılması ile dünya çapında bir seramik sanatçısı olma serüveni anlatılıyordu ki bu başka bir yazının konusu olduğundan hızlı geçiyorum. Bu bilgileri üst üste koymanın ardından meraklı ruhum bazı araştırmalar ve okumalarımın ardından Kılıç Ali'nin ilk eşinden doğan Gündüz isimli oğlunun Galatasaray efsanelerinden, "Baba" lakaplı Gündüz Kılıç olduğunu öğrendim.
Gündüz Kılıç'ın Galatasaray ile ilgili sözleri beni okuduktan sonra epey çarpmış ve sanıyorum Galatasaray sevgimin yöneldiği tarikte de düsturumu oluşturduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. O sözleri de paylaşacağım elbette; "Galatasaray, bir his takımıdır. Renklerine âşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. Galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. Galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. Kısacası Galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır."
Bu yazıyı yazmama vesile olan Ayşe Kulin'e sevgilerimi, Mustafa Kemal'in tanıştıktan sonra tüm yaşamında en yakınındaki insanlardan biri olarak ona yoldaş olan Kılıç Ali'ye saygılarımı, yeni Türkiye'nin aydınlık yüzü olarak, cesurca sanatını icra eden ve Mustafa Kemal'e 9 yaşındayken verdiği sözü tutmak için ülkenin gençlerine örnek olacak işler yapan Füreya Koral'a da en derin hayranlıklarımı sunarım. İşbu yazıdaki bilgiler ilgili kişilere ait wikipedia sayfalarından ve Ayşe Kulin'in Füreya kitabından derlemedir. Yazının amacı Cumhuriyet'in aydınlık yüzlerine tüm kalbimle göstermek istediğim saygı duruşudur. Bin bir rahmetle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎