Ama ne top tepmişiz yine be! İki tür futbol maçı vardır; bazılarını Pendik maçı gibi oynanmadan, bazı maçlar da Demir maçı gibi yaldır yaldır oynanarak kazanırsınız. Bu iki türün ortak özelliğiyse, Galatasaraylı futbolcuların gol kaçırma turnuvası düzenlemesi ve Tete'nin şampiyon olmasıdır. Şimdi şakayı bir kenara bırakırsak, Tete ekseri gol kaçırıyor zaten ama bu maçta ekstra bir sırıtması, savrukluğu da olmadı sanki. Ya da takım cidden iyiydi de bir şekilde tolore edildi de diyebiliriz. Takımın beyni sahada olunca, böyle güzel oyun kaçınılmaz oluyor. Kendisi eğleniyor, eğlendiriyor. Ben de sonuna kadar tadını çıkarıyorum 10'u izlemenin (ooo kelime şakası, alırım bir dal). Maçın kıymetli anlarından ilki Sacha'nın attığı goldü bence. Çünkü defansif anlamda gerçekten memleketin en iyi sağ beki olmasının yanı sıra gol katkısı da vererek belki de bize yar olmayacağının sinyallerini çakıyor arada. Kerem'in golü yine hem kıymetliydi, hem şıktı, ben gol oldu mu olmadı mı birkaç saniye bloke oldum mesela. Uzatmalarda gelen Mauro'nun penaltısını da kenardan hiç trip atmadan bekleyerek gelen ve illa ki skor katkısı veren Cedric'e borçluyuz. Teşekkürler superman! Hafta içi Kopenhag maçı var ya, biliyorum her maç final kafasıyla çıkmak bir noktadan sonra sürmenaj olmamıza sebep olabilir. Ama bunu da kazanarak atlatalım, söz daha rahat çıkacağız maçlara. Ha işler istediğimiz gibi gitmedi mi, harcadığımız emeğe, oynadığımız güzel oyuna üzülürüm, fakat asla kızmam. Çünkü hakkını verdiğimizi düşünüyorum. Ligde şu an lideriz, akşama ne olur bilemedim şu an. Hedef 24, yürüyedurun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎