Defne Kaman'ın hikayesinin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Toprak, Hava ve Su kitaplarının ardından Ateş ile tabiat dörtlemesini tamamladık dün itibariyle. Şimdi Defneciğimi tanımayanlar için minik bir özet geçeyim; Defne Kaman, çevre kirliliğine, iklim krizine, tarihi eser kaçakçılığına, kadın cinayetlerine karşı olan ve bu karşıtlığını da gözünü budaktan sakınmadan tüm dünyayı karşısına alarak yapan bir gazetecidir. Annesi ve annesinin bir kopyası gibi olan ablasını bırakıp Şaman kültüründen gelen anneannesi Umay ile birlikte yaşamaktadır. Her kitapta farklı bir soruna değinen Defne, her kitapta bir kayboluş ile karşımıza çıkıyor. Ateş kitabında Defne'yi Mardin'de yaşamaya başlarken buluyoruz. Mardin'de çıkan büyük yangın ile kaybolan Defne'nin bu kez parmak bastığı yara da sığınmacı sorunu. Suriye'den kaçıp gelen kadınlara ve özellikle çocuklara yardımcı olmaya çabalamasının akabinde sığınmacıların potansiyel tehdit oluşturduğunu iddia edenler tarafından tehdit edilmeye başlıyor ve ortadan kayboluyor. Ailenin üyeleri, arkadaşları, meslektaşları da diğer üç kitapta olduğu gibi Defne avına çıkıyor. Spoiler işine girmeyeyim. Kitapla ilgili, aslında dörtlemenin tüm kitapları, tek eleştirim şu karakter isimlerini ikametgah ve meslekle her seferinde tekrar ederek yazmış olması. Kadıköylü Sahaf Semahat, Kırşehirli Emekli Komiser Ümit vs... Artık bir noktadan sonra tekrar tekrar basıyor. Dörtlemenin her parçasını okuduktan sonra bende ülkeyi gezme ve özellikle de şu mitoloji işine biraz girme arzusu peyda oluyor. Kitabın sonuna Buket Uzuner bir okuma listesi bırakmış, büyük ihtimalle oradan başlayacağım artık. Kitabın bendeki baskısı Everest Yayınlarından, 472 sayfa ve indirimsiz fiyatı 189 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎