Dizisini çarpılarak izlediğim Handmaid's Tale hikayesinin kitabı Damızlık Kızın Öyküsü. Atwood tarafından yaratılmış distopik bir çevrede geçiyor. Zamanın bir yerinde, nükleer bir patlama neticesinde bazı kadınlar doğurganlıklarını kaybediyorlar ve Cambridge çevresinde kurulan Gilead isimli bir tiranlık, doğurganlığını kaybetmemiş kadınlar ülkenin nüfus devamlılığını sağlayabilmeleri maksadıyla, ülkenin ileri gelen ailelerinin yanına veriliyor. Damızlık kız tabiri de işte buradan geliyor. Atwood'a bu bir feminist kitap mı diye sormuşlar (kitabın ön sözünde) o da feminizmden ne anladığınıza göre değişir demiş. Kadınlara yapılan cinsel bir şiddet var kitapta. Ataerkil düzenin kadınlar üzerine kurabileceği baskının belki de had safhasını görüyoruz. Aklımızın alabildiği en uç noktalardan birisi bu olsa gerek: Yalnızca kadınsınız diye size damızlık muamelesi yapılması... Bu yüzden evet, bence bir feminist kitap. Fakat ne olması gerektiğinden ziyade "bakın bu olabilir, olmasın" diye bağırıyor her sayfasında. Kadının bedeninin bir kuluçka makinesi olarak görülmemesini diliyor kendi penceresinden. Diziyle kıyaslamam gerekirse kitabın bittiği yerde dizi bitmedi, izlemeyenlere de okumayanlara da spoiler vermeden böyle diyeyim yalnızca. Elbette ana hikaye ortak fakat ayrıldığı noktalar da mevcut. Kitabın bendeki baskısı Doğan Kitap'tan, 384 sayfa ve 48 TL. Iskalamayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎