Ne derler bilisiniz; başlamak bitirmenin yarısıdır. İnce Memed serisini nihayet okumaya başladım. Daha önce Yaşar Kemal'in Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana serisini okumuştum. O seri Ege'de geçmişti. İnce Memed Çukurova'da geçiyor. Kitap muhteşem bir tasvir şaheseri öncelikle. Yaşar Kemal'in okuduğum 5. kitabı, tamamında aynı fikir oluşmuştu. Böyle o çevreyi katman katman o kadar güzel oluşturuyor ki, okurken etkilenmeden duramıyorsunuz. Bazı yerlerde bu katmanlandırma yoruyor, hatta tekrara düştüğü için sıkabiliyor, kabul. Ama destansı şekilde başladığından bırakmayı düşünmedim bile. Olay Çukurova'da geçiyor ya, dil ve anlatım öylesine sade ki akıp gidiyor. Hala benim gibi okumamış tembeller varsa kısa bir özet; Memed, Adana köylerinden birinde yaşayan bir çiftçinin oğludur. Babası vefat etmiştir. Annesiyle tarlalarını ekip yaşamaya çabalarken sevdiği kızın köyün ağası Abdi'nin yeğeniyle evlendirileceğini öğrenip kızı kaçırmaya karar verir. Sonra yeğeni vurup öldürür ve eşkıya olmak için Toroslara çıkar ve olaylar gelişir. Yeni Türkiye'nin ilk yılları, feodaliteden kopmaya çalışmak, yer yer İsmet Paşa'nın anılması falan ne güzeldi... Okurken adeta Yeşilçam filmi izliyormuşum gibi bir his. Destansılığı da benim gözümde buradan geliyor. Kitabın bendeki baskısı Yapı Kredi Yayınlarından, 436 sayfa ve 56 TL olarak satışta şu an. Fuarda gidip dördünü de sardırmıştım, -Nil'in ses tonuyla okuyoruz- iyi ki yapmışım. Cesareti olan buyursun başlasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎