Timuçin Esen'in Disney+ için bir dizi çekeceğini duymuştum. House'un yeniden çekilmişi olan Hekimoğlu'ndan beri reklamlar dışında bir yerde görmüyordum kendisini. Ben Gri isimli dizide geri döneceğini okuduğumda sabırsızlıkla bekledim. Bölüm bölüm yüklenen dizi geçtiğimiz hafta içinde sona erdi. Ben de elbette bitirdim. Biraz konuşalım öyleyse.
Dizi kırkar dakikalık 8 bölümden oluşuyor. Polisiye/gerilim türündeki dizinin Disney+ üzerinden yayınlandığını girişte zaten belirtmiştim. Ben bu yazıyı yazarken IMDB puanı 6.5/10'du ki bence az. Benim için en azından bir 7,5-8'i var. Timuçin Esen, Fuat isimli başarılı bir avukatı canlandırıyor dizide. Evli ve genç bir kız çocuğu var. Kızı bir gün cinsel saldırıya uğruyor ve o gün Fuat'ın telefonuna bir mesaj geliyor, kızının intikamını almak için bir fırsat sunuluyor. İşte dizinin adına tam da burada bağlanıyor hikaye. Fuat bir adalet savaşçısıyken, yani tam bir beyazken, kendisine, kızına saldıran adamı öldürme şansı veriliyor, yani tam bir siyah olma teklifi yapılıyor. İnsanın ne tam beyaz ne tam siyah olabileceği, aslında hepimizin grinin bir tonu olduğumuza atıfta bulunuluyor. Elbette bu "grilik" mevzusu yalnızca Fuat üzerinden yapılmıyor. Eşi, Ebru Özkan'ın canlandırdığı (ki Hekimoğlu'nda da birliktelerdi) Hülya'nın başka bir griliği, ortağı Alican Yücesoy'un canlandırdığı Arda'nın başka bir griliği, kızı Buse Kahraman'ın canlandırdığı Selin'in başka bir griliği olduğunu 8 bölüme yayılan hikayeden satır satır okuyoruz.
Diziyi Durul & Yağmur Taylan çekiyor ki, ülkede satırbaşı işlerden birçoğunun altında imzaları vardır. Bu iş için de yine dikkate değer bir performansları var. Normalde ben çok karanlık dizileri, koyu temalı görselleri sevmem, izleyemem, klostrofobik gelir bana. Fakat dizinin senaryosunu ve anlattığı derdini de düşününce, evet, bu dizi ancak böyle karanlık çekilir diye düşündürüyor. Dizinin atıfta bulunduğu başka bir detay da izleniyor olmamız. Yalnızca güvenlik kameraları değil, benim bu yazıyı yazdığım bilgisayarın, sizin okuduğunuz telefonların, bilgisayarların kameraları, sosyal medyalarımızla hem de kendi elimizle verdiğimiz bilgilerin varlıkları, telefon numaralarımızı verdiğimiz tüm markaların bize sağladığı güvenlik açıklarını düşününce, bir parça paranoyakça da olsa, maruz kalabileceklerimiz açısından insanı geriyor epeyce. Diziyle ilgili eleştirebileceğim tek şey finali. Evet bazı düğümler çözülmüş olabilir ama tüm karakterlerin döngüsünü tamamlamadığını, havada kalan bir şeyler olduğunu hissettim ben. Belki 2. sezon gelirse devamını öğreniriz ama görebildiğim kadarıyla öyle bir plan yok. Özetle keyifliydi. Finali görmezden gelirsek, ortalamanın üzerinde bir iş çıkmış diyeceğim ama ortalamada kaldı yazık ki. Timuçin Esen kontenjanından yürüdü benim için. O oynasın, ben izlemeye devam ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎