İlber Hoca'nın kitaplarından birinde gördüm galiba ben bu kitabı. Çanakkale Savaşı ile Cumhuriyetin İlanı arasındaki periyodu anlatıp, hem de bir İngiliz tarafından kaleme alınmış olduğunu öğrenince çok merak ederek aldım. Alırken gözümü bir parça korkutmuştu. 700 sayfaya yakın bir tarih kitabını okuma fikri yüzündendi bu korkum ama korktuğum gibi olmadı. Zira kitap didaktik bir tarih kitabı değilmiş. Fethiye'de Eskibahçe olarak geçen bir kasabada yaşayan bir grup insanın hikayesini, 1914-1923 arasındaki Mustafa Kemal'in hikayesine paralel anlatıyor kitap. Kasabada yaşayan Türkler ve Rumlar, Osmanlı olma titriyle bir arada yaşamakta olmalarına rağmen, savaşlar bitip ülkeler kozlarını paylaştıktan ve siyasetçiler yeni sınırları çizdikten sonra tehcirler ile nasıl dağıldıklarını okumak şüphesiz o dönemin en acı detayıydı. Savaş, ölümler, elbette çok acı. Fakat savaş halinde ölümleri beklersiniz, sürpriz değildir. Ama kaç kuşaktır yaşadığınız anavatanı olarak gördüğünüz yerden koparılmak bana daha acı geliyor. Öyle ki, bir noktadan sonra Hristiyanların adetlerini yapan Müslümanlar ve Müslümanların adetlerini benimseyen Hristiyanlar peyda oluyor. Hayatımızdaki her insanın hayatına bir dokunuşumuz var çünkü, ama iyi ama kötü... Bir cümlem de yazara dair var. Zira okurken sıklıkla düşündüm bunu. İngiliz'in Yaşar Kemal'ini bulmuşum. O detaylar, o betimlemeler, okurken hayret ettim, resmen Yaşar Kemal okuyormuş gibi hissettirdi bana. Kitabın yayınevi Altın Kitaplar, sayfa sayısı 656 ve fiyatı 160 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎