Maçın ilk yarısında çok da etkili değildi aslında takım. Gol atmayı çok istemek kaynaklı sanıyorum bi ara kafası kopuk tavuk gibi bir görüntü sergilendi kabul. Gel gelelim devre arasında yapılan konuşma işe yaramış olacak ki ikinci yarının henüz başında Kerem'in tertemiz pasına nefis bir kafa vuruşu yapan Mauro ile öne geçtik. On dakika geçmeden gol yemiş olsak da Antalya defansının kendi kalesine yaptığı vuruşla maçı 2-1 önde tamamlamayı başardı takım. Antalya maçı özelinde Sergio & Lucas ikilisi bence maçın adamıydı. Onları ayıramadım, zira ikisi de çok iyiydi. Attığı golün ötesinde Mauro'ya bir küçük parantez gerekli şimdi. Yalnızca golü koklamıyor, etrafındakileri oynatma çabası ve oyun zekası da çok yüksek. Takımı, taraftarı çok seviyor. Dilerim sezon sonunda PSG'den bonservisini almayı başarırız, zira bu seneyi kazanmanın asıl esprisi gelecek sene Şampiyonlar Liginde mücadele etmeye hak kazanmak. Eh, Mauro'dan iyisini de bulacak değiliz ya! Basılacak parası alınacak. Şu takımı gelecek seneye ne kadar taşıyabilirsek o kadar iyi olacaktır. Kerem bir parça savruktu dün akşam, çok da etkili olmadığı oyunu da asistle tamamladı. Helali var. İkinci yarıya 3 puanla başladı takım. Geriye kaldı 17 maç. Bu kadar erken final kafasına girmek umuyorum bizi yormaz. Üst üste kazanılan 12. maç, 9'u ligde. Maşallah diyorum. Siz de deyin. Öyleyse, şen ola Cimbom, şen ola!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎