Bir minik değişiklik bile takıma nasıl kıpırdanma getiriyor görüyorsunuz. Mariano yerine Şener, Yuto yerine Emre, Radamel yerine Florin'i takımda görmek beni ziyadesiyle memnun etti. Özellikle geçen senenin yıldızı olsa da yorgun bir görüntü çizen Soso'nun yerine Emre'nin dinamizmi ilaç gibi geldi. Maçın genelinde üstün bir oyun sergiledi takım. Yalnızca son bölümde orta sahadaki değişikliklerden sonra işler biraz değişir gibi oldu ama neticede kazanmayı bildi takım. İçerideki maçlar mühim. Geçen sene kimse deplasman performansından memnun değildi ama içerideki maçları ala ala şampiyon oldu takım. Bu sene de öyle olur dilerim. Florin'in performansı göz doldurdu özellikle attığı ilk goldeki plase ve plaseden de öte topu kendisi gelip taşıyor olması beni çok mutlu etti. Çünkü bu sezon ofansa yönelik en büyük şikayetlerimizden birisi ileri top taşınmamasıydı malumunuz... Kendi topunu kendisi taşıyan ve taşıdığı topu da gole çeviren forvet candır. Gollerin ikisi Florin'den biri de Babel'den geldi ki Babel'in de bir süredir kritik anlarda gol atamaması sebebiyle eleştirilmesine ilaç olacaktır bu gol. Neticede maçı 3-2 kazanmayı başardık. Salı akşamı Real Madrid maçı var sonra da Beşiktaş maçı. Şu iki maçtan alacağımız 6 puan bizi bambaşka hayaller kurmaya iter ki inşallah başarırız. Aslan gibi savaş Galatasaray, hadi be!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎