Türkan gerçek bir hikaye. Rahmetli Türkan Saylan'ın hayatının bir film şeridi halinde gözünün önünden geçmesi olarak özetleyebiliriz. Çocukluğundan, gençliğinden, arkadaşlarından, doktor olmaya karar vermesinden, üniversite hayatından, doktorluğundan, doçentliğinden, profesörlüğünden, emekliliğinden, kurduğu derneklerden, vakıflardan, evlatlarından, eşlerinden, annesinden, babasından birer tutam anlatıyor. Yaptıkları, yaşadıkları, toplum tarafından dışlanmış hastalara uzattığı elinden, cüzam başta olmak üzere hastalıklara açtığı savaştan bahsediyor. Türkan Saylan ile ilgili anlatılan bir sürü zırva var. Araştırılmadan, gerçekler konuşulmadan hakkında yazılıp çizilen anlatılan zırvalar... Kadının yapmaya çalıştığı ve hayatı boyunca da yaptığı tek şey doktor kimliğinin gereğini yerine getirmek sonra da eğitimin eşitliğini sağlayamayan devletin yapamadığını kendi çapında yapmaya çalışmakmış. Saygı duymadan edemiyorum. Birilerinin istediği yola girmedi diye, birilerinin başaramadığını ucundan kıyısından da olsa başardı diye birilerinin gözüne batması, son günlerinde polisler tarafından evinin basılması ve güya "darbecilik" ile suçlanmış olması büyük adaletsizlik. Gerçeklerin de ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu var ki zaman hem Ergenekon'un gerçekten bir darbe girişimi olmadığını hem de Türkan Saylan'ın suçladıkları şekilde bir insan olmadığını ortaya çıkardı. Tüm kalbimle rahmet okuyorum. Yaptığı her şey için umarım cennettedir. Kitabın bendeki baskısı midi boy, Everest Yayınlarından, 325 sayfa ve 14 TL. Mutlaka okuyun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎