Peyami Safa'nın Canan'dan sonra okuduğum ikinci kitabı oldu Fatih Harbiye. Cumhuriyetin ilanında geçen döneme dair yazılan kitaplarda hep Halide Edib Adıvar'ı görüyorum. Fatih Harbiye'yi okurken de aynı şeyi hissettim sık sık. Kitapta Neriman isimli bir hanım kızımız var. Fatih'te yaşıyor babasıyla. Fakat Beyoğlu'na gidip geldikçe Avrupai hayata özenmeye başlıyor. Yaşadığı semti, evi, sevgilisini beğenmemeye başlıyor. Cumhuriyetin ilan edildiği dönemin İstanbul'una dair çizilen bir profil var. Anadolu'da henüz kendini göstermeyen arada kalmışlık İstanbul'un ruhuna sirayet etmiş durumda. Zaten yönetim değişikliğine alışık bir şehir olduğundan İstanbul'da yaşayanların kaderi sanırım bu arada kalmışlık. Gönül şarkta akıl garpta. Bu dilemma üzerine kurulmuş kitabın hikayesi de zaten. Ben sevdim, okumakta biraz geç kalsam da sevdim. Sanırım Türk klasiklerine dönüş yapacağım sık sık. Kitabın bendeki baskısı Ötüken Neşriyat'tan, 138 sayfa ve 9 TL. Tarih dersi olmadan tarihi bir şeyler okumayı sevenlerdenseniz bunu da seveceksiniz. Deneyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎