Günlerden Galatasaray #2

İşte özlediğimiz, beklediğimiz, istediğimiz Galatasaray bu! Geçen hafta tam da bunu demek istemiştim. İlk yarıda golü erkenden yememize rağmen oynanan oyun beni çok çok mutlu etti. Oyun skora da yansıyınca galibiyet kaçınılmaz oldu. Goller Eren, Yasin ve Bruma'dan geldi ve maçı 3-1 kazandık. Akhisar Teknik Direktörü Cihat Aslan'ın tabiriyle, ligde haksız rekabet yaratan bir de kalecimiz var çok şükür. Maç fazlasıyla 2. haftadan liderliğe oturduk. İnşallah kalan 32 maçta da böyle sürer ve lig sonunda şampiyonluğa yürürüz. Yürüyedurun!

Günlerden Galatasaray #1

Başlıyoruz!
Yeni sezonda inşallah şampiyonlukla noktalayacağımız maçların ilkinde golü görebilmek için tam DOKSAN ÜÇ dakika bekledik! Geç olsun güç olmasın, ilk maçın günahı olmaz gibi laflar etmek istesem de dünkü maçta o kadar sıkıldım ki rica edeceğim bu sezonun son sıkıcı maçı olsun. 3-0 yenilelim 5-0 yenilelim ama böyle sıkılmayalım bir daha nolur. Maçın tek golü Eren'den geldi ki Ched'in ortası ile tertemiz bir vuruşla golü bulduk. Buna da şükür, Eren'i olanların Derdiyok malum :) Yürüyedurun.

Bu da bonus:

Başucumda Müzik | Kürşat Başar

Daha kitap başlarken ilerleyeceği yeri, yaşanacakları ve sonunu da istemeden olsa tahmin edip kalbim kırılmıştı. Yine de okumaya engel olamadım. Bilerek isteyerek okudum. İçim sıkıştı. Üzüldüm. Sonlarına doğru ağladım bile. Lüzumsuz bi duygusallık var yine üzerimde, tabii bunun kitapla ilgisi yok, kitaba dönelim. Kitapta bir küçükhanımın (kitaba atıfta bulunuyorum) yaşadığı aşkı anlatıyor. Sevdiceği kendinden yaşça büyük ve evli. Yasak aşk fikri yer yer rahatsız etse de hikayenin içine girdikçe ve ayrılık, uzak kalmak, özlemek hislerini de okudukça sanırım biraz da dokundu. Kitapta en çok içime dokunan yer ise 410. sayfada yer alan şu cümleydi;
İçimden diyordum ki, eğer bu inanılmaz gibi görünen rastlantı gerçekleştiyse, biz olmayacak bir aşkı yaşadıysak, bir araya geldiysek, bunca zaman hep ertelemelerle, birbirimizden uzak olsak bile o duygu hiç eksilmediyse bunun herhalde bir anlamı vardır. Herhalde bu böyle, gelip geçecek bir şey olamaz.
Olmayacak şeye inanmak ruhumuzda var, bir benim değil, hepimizin! Kitapla ilgili bugün öğrendiğim bir rivayet de, aslında kitabı okumayanlar için biraz spoiler olabilir, kitabın 60 darbesinde idam edilen 3 isimden biri olan Fatin Rüştü Zorlu ve sevgilisi Vesamet Kutlu'yu anlatıyor olmasıydı. Kitabı okurken de şaşırmıştım 3 isim asıldı, hangisi ki acaba diye içten içe düşünmüş, yok canım kurgu işte diye ihtimal vermemiştim, resmen içime doğmuş! Kitabı okumadıysanız, bi okuyun. Bence pişman olmazsınız. Benim kitaba dair tek pişmanlığım, yayımından tam 13 sene sonra okumak oldu. 456 sayfalık D&R fiyatı 27 TL.

Galatasaraylı Olmayan Galatasaray Taraftarı

Galatasaray taraftarı olmanın en güzel yanlarından birisi yukarıdaki fotoğrafın içinde her an olabilirmişsiniz hissiyatıdır. Hande Yener'in malum şarkısında bahsettiği "yanında olamazsam savaş çıkar kolayca" cümlesi de bunu en destekleyen mottodur. Cumartesi gecesi Galatasaray bileti alıp aramıza giren birkaç yaratık ise bunu gölgeleyecek şeyler yaptı. 

Dünyayı Kurtaran Adam ve Ailesi | Süper Kupa

Gelenek bozulmuyordu. Serap gittiği bir finalden daha kupayla dönmeyi başarmıştı. Winner olmak böyle bir şey demek ki diye düşündü Serap. Yıllar önce girdiği o iddiayı kaybettiği için deli gibi seviniyordu bir kez daha. Cumartesiyi pazara bağlayan gece, lig şampiyonu Beşiktaş ile kupa şampiyonu Galatasaray, şampiyonlar şampiyonunu belirlemek üzere Konya'da buluştular. Bu buluşmaya şahitlik edenler arasında ben de vardım. Geceyi ölümsüzleştiren fotoğrafları konuşturmaya başlıyorum öyleyse...
not: fotoğrafların birçoğu yüksek çözünürlüklü (HD yani) tıklarsanız kocaman olur.

Me Before You | 2016

Yıl 2011 aylardan mayıs. Yanımda bir adam, A Moment To Remember filmini izliyoruz. Yanımdaki adam ağlamama kızdığı için, içime içime ağlıyorum. Filmin bitmesine 10-15 dakika falan var. Başımı çevirip adama bakıyorum. Gözleri kızarmış. Muhtemelen o da benim yanımda ağlamak istemiyor. 5 sene sonra ben Ankara'da, o adam kim bilir kiminle neredeyken, ben yine aynı hissiyatı yaşadım. İçime içime ağladım. Beni ağlatan film miydi yoksa "hatırlanacak anılarım" mıydı, henüz kestiremiyorum. Ama konumuz da bu değil zaten. Neydi, hah film! Başlıyorum...