Gittim, gördüm, gezdim {Bodrum}

6 - 8 Mayıs tarihleri arasında minicik bir Bodrum kaçamağı yaptık kardeşim ve bir arkadaşım ile. İçinden deniz geçen her yeri deli gibi seviyorum öncelikle bununla başlayayım. Konya'da doğmuş, Ankara'da yaşayan biri için fazla iddialı olduğumun farkındayım. Gel gelelim iddialı olmak ruhumda var, evet şımarığım da aynı zamanda... Hadi başlayalım.

3! {Ziraat Türkiye Kupası}

Üst üste 3. kez totalde 17. kez Türkiye Kupasını kazandık bu sezon. Fenerbahçe ile oynadığımız 5. finalden de galibiyetle çıkmayı başardık. Bazıları kazanmak için doğar ve gerçekten "winner" kelimesinin Türkçe karşılığı gibidir. Bazıları derken elbette Galatasaray'ımdan bahsediyorum. Ne zamandır da fotoroman yapmamışız be kardeşim. Öyleyse let the fun begin! 
dipnot: Fotoğrafların çoğu yüksek kalitede, arşivlemek için tıklayıp büyütün. ~amme hizmeti~

Günlerden Galatasaray vol.34

Vasat başlayan sezon, toparlanacakken dağılan takım, kaybedilen puanlar, uçup giden hayaller, sakatlıklar, kartlar, cezalar ve bitişe yakın yükselip arşa değen Galatasaray.... 

Hepsi bitti. 2015-2016 sezonunun son maçında Kayserispor'u 6-0 yenerek ligi 6. sırada tamamladık. Şimdi önümüzde Fenerbahçe ile oynanacak kupa finali var. Kupa finalini kazanırsak önümüzdeki sezonda yumuşak bir geçişle Avrupa'ya döneriz diye umut ediyorum. Bunları kupa finaline bırakıp ligin son maçındaki gollerle sezonu bitirelim. Maçın gollerinin 3'ü Sinan'ımdan gelirken, 1 gol Selçuk, 1 gol Poldi ve 1 gol de Bilal'den armağan oldu. Poldi'nin golü Wes atmış olsa "ligi bitirmek için ne nefis bir maç" diye gözümden kalpler çıkardı...

Şampiyon olmasan da "EN BÜYÜK SEN DEĞİL MİSİN?"

Günlerden Galatasaray vol.33

Lig bitmeden bir deplasman galibiyeti aldırana şükürler olsun.
Akhisar 1-2 Galatasaray (Selçuk x2)

Bora'nın Kitabı | Ayşe Kulin

İlk kitapta aslında en uyuz olduğum karakterdi Bora. Neden uyuz olduğumu kendisinin hayatını bu kitapta okuyunca daha iyi anladım. Ayşe Kulin'in karakter analizi başarılı bence. Çünkü kurgusal bir karakter olan Bora'ya karşı beslediğim antipati gayet kıvamındaydı açıkçası. Bora; geçmişini kendi ağzından, ilk kitapla yer yer bağlantı kurarak anlatıyor. Geçmişinde bana dokunan hikaye aslında Bora'nın hikayesinden ziyade kardeşi Cemile'nin hikayesi. Bana daha çok uyan, daha kendime benzettiğim karakter o oldu. Ne Derya'nın çocuğukluğu ne Handan'ın vasatlığı ne de Eda kadar hayata küs halleri... Sadece Cemile... Göğüslemek zorunda kaldıkları onu olgunlaştıran ve hayatından eden aslında. Sanırım işin spoiler kısmına geçiyorum o yüzden durmalıyım. Serinin diğer kitapları olan Handan ve Dönüş'ü okumak için sabırsızlanıyorum. Kitap 256 sayfa ve D&R fiyatı 18 TL.

Psikopat | Keith Ablow

Sırf hafta sonu tatile gittim diye elime aldım. Tam bir yol kitabı, akıcı, kötü çevirili, kendini vererek okumamanda hiçbir sakınca olmayan. Vakit kaybı olarak baktığım kitap sayısı bir elin parmaklarını geçmediğinden Psikopatla ilgili fikrim bu yönde değil. Çünkü tuhaf şekilde sıkmayan ve kendine bağlayan bir kitap olmuş. Sonlara doğru da gerilimi epey yükseliyor. Clevenger isimli adli psikologun otoban katili mahlasıyla 12 kişiyi öldüren arkadaşın peşine düşüşünü anlatıyor. 384 sayfalık cep boyu bulunan kitabın D&R fiyatı 9,90.

Günlerden Galatasaray vol.32

Beşiktaş'ı da şampiyon yapıp gönderdik çok şükür. 
Galatasaray 0-1 Beşiktaş.

Re-cordis

Eğer hayat bizi Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmindeki gibi bir noktaya götürmezse unutmak istediklerimizi gömdüğümüz bir bölümü var beynimizin. Benim hayal gücüm böyle ense kökü/geniz civarında, yani böyle diplerde bir yerlerde bi noktayı işaret ediyor bu "gömülecekler" kısmını.