Günlerden Galatasaray #22

Bir haftadır bu maçın gelmesini bekliyorum. Eşek değiller ya, şampiyonluk istiyorlarsa içeride bu maçı alırlar diye bekliyorum. Ama unuttuğum bir nokta varmış. Bunu istemek için takımda futbolcu olması lazımmış. Kıymet verdiğim, gözünün içine baktığım, gönlümün efsanesi olan tüm adamlar cayır cayır satıyor takımı. Darmaduman hepsi. Hakem penaltıyı vermemiş de bilmem ne. At bitane gol. Hem rakibe at hem hakeme at. Attın da vermedi mi? 

İlk yarıda olacak zannettim ne yalan söyleyeyim. Ama devre arasında şekerleme yapıp gelmiş gibiydi takım. Keçeleşmiş gibiydiler. Uyuşmuş gibiydi herkes. Böyle kalakaldığını hiç hatırlamıyorum ben bu takımın. 80. dakika civarıydı sanırım. Beşiktaş üst üste bilmem kaç tane pas yaptı. Ben bilgisayar başında seyrediyorum, arkadaşlar sahanın içinde. Bir tanesi de demiyor ki sokarım pasınıza. Kaymıyor o pas yapılan ayaklara. Yazık, vallahi yazık. Dilerim bir an evvel tüm takım dağıtılır. En tepeden en aşağı kadar. 
Galatasaray 0 - 1 Beşiktaş 

Düşüş | Albert Camus

İçinde yüzlerce -abartmıyorum- aforizma var. Tekrar tekrar okunsa, her okunuşta ayrı bir tat alınır gibi hissettim okurken hep. Eskiden avukatlık yapan Clemence'in bir barda tanıştığı bir adama birkaç gün içinde anlattığı kısa kısa olayları konu alıyor kitap. Anlattığı diyorum çünkü bardaki adamın tek cümlesi bile yok. Clemence'in modern insanın yanlışlarını kendi hayatı üzerinden anlatmasıyla ilerliyor. Barda tanıştığı adama hitaben anlatıyor. Kendi içinde asla çelişmeyen, tamamen insanlar böyle ikiyüzlüdür, şöyle yalanlar söyler ve arzularının esiri olurlar diye insanın yüzüne çarpıyor cümlelerini. Kitap 1956'da yazılmış ve akabinde 1957'de de Nobel'e aday gösterilip ödülü kazanmış. Niye ödül aldığını görünce şaşırmamak gerek. Can Yayınlarından çıkan 86 sayfalık kitabın D&R fiyatı 13 TL.

İçimizdeki Şeytan | Sabahattin Ali

Kürk Mantolu Madonna'dan sonra okuduğum ilk Sabahattin Ali kitabı. O kitapta o kadar yorulmuştum ki, bu kitabı alırken tereddüt ettim. Birkaç kez ertelemenin ardından son kitap alışverişimde satın aldım. Beklentiyi düşük tuttuğumdan mıdır nedir kitabı çok sevdim. Seri şekilde aktı gitti. Baş karakter yine sünepe herifin tekiydi, ama en azından bu defa çabalayan bi sünepeydi. Galiba bipolarlık da vardı arkadaşta, neyse. Ömer karakterinin ilk görüşte aşık olduğu Macide ile yaşadığı ilişkinin katmanlarını okuyoruz. Kitaptaki karakterleri o kadar güzel analiz etmiş ki yazar, dokunabilecek kadar yakında hissettim, yüzlerini gördüm karakterlerin. Daha sahici geldi bana. En sevdiğim karakterse açık ara Bedri. Yıllar geçmesine rağmen hislerinden bir şey kaybetmeyen, koruyan, kollayan, sahip çıkan... Tam bir "hayallerdeki erkek" profili. Tabii ki kitaplara has bir arkadaş kendisi, gerçek hayatta böyle beyler yok. Yazılmasın böyle karakterler. Sonra kızlar bunları gerçek zannedip seviyor ve hayata küsüyorlar. Kitapta eski kelimelerin yer yer geçmesi kitabı beğenme nedenlerimden bir diğeri. Yapı Kredi Yayınlarından çıkan kitap 254 sayfa ve D&R fiyatı 18 TL. 

Günlerden Galatasaray #21

şerefsizbaşı örneği ektedir.
"Baskıyı kaldıramayan Galatasaray"
Bütün sorularınızın cevabı budur. Artık rahatça uyuyabiliriz arkadaşlar.
Bir avuç aptal adamla şampiyonluğa falan yürünmez.
Rizespor 1-1 Galatasaray. 

Günlerden Galatasaray #20

Üstündeki, altındaki takımların tamamının puan kaybettiği böyle bir haftada çatır çatır savaşmayan, bakın galip gelmeyen, gol atmayan demiyorum, ÇABA SARFETMEYEN insanlar, şampiyon da olmasınlar bence. Sakıncası yok yani. Çok kızgınım. Çok hırslıyım. Bu adamların benim kadar hırslanmaması şaşırtıyor gerçekten. Bütün akşam nasıl olur diye bunu düşündüm. Artık düşünmek istemiyorum. Galatasaray 1 - 2 Kayserispor. Tek gol Eren'den. Yürüyedurun dedim de yürüyün demedim. Şampiyonluğa yürüyün. Şampiyonlar Ligine yürüyün. Ama sahada yürümeyin be yavrum. Ah be...

Lügat 365 | Banu & Onur Ertuğrul

Hayatımda ilk kez bir kitabın önsözü dahil her satırını, her sayfasını keyifle okudum. Tüm kelimelere, kelimelerin anlamlarına, kendi içindeki ahenklerine hayran birisiydim hep. Yalnız olmadığımı gördüm bu kitapta. İlk kez D&R'ı gezerken nefis ambalajına vurulmuştum. Bez cildi, bembeyaz kapağının altındaki Can Yayınevi kalbiyle beni kalbimden vurmuştu. Önce birine, sonra kendime aldım. Geçtiğimiz günlerde de okudum kitabı. Yine iki gün sürdü. O da bitmesin diye çabalamamdan. Yoksa aynı gün biterdi. Kelimelerin altında küçük küçük anlamları... Yan sayfada da kelimelerden birinin içinde geçtiği kitap cümleleri... Hayatımda en keyif aldığım kitaplardan birisi oldu. Mesela kelime hain. İhanetten türeme. İhanet eden demek. Böyle küçük bağlantıları görünce gözümden kalpler akıyordu. Yazanın, düşünenin, çıkaranın, eline, diline, gönlüne sağlık. En kısa sürede 2. kitabı bekliyorum. Çünkü bazı kelimeler gerçekten çok güzel! Kitap 304 sayfa ve D&R fiyatı 35 TL. 

Göğe Bakma Durağı | Turgut Uyar

Kitabı YKY'den edinmeyin öncelikle onun notunu düşeyim. Çünkü kitap yaprakları beyaz ve ben beyaz yapraklı kitapları okurken gereksiz sıkılıyorum. Bir evrak okuyormuş gibi, bir dersi çalışıyormuş gibi bir kafaya giriyorum sanırım. Turgut Uyar'ın muhtelif şiirlerini barındıran ve sonunda da şairle ilgili bir pasajın yer aldığı kitabı yer yer boğularak yer yer de duygulanarak okudum. 2. Yenicilerden en çok Cemal Süreya'yı seviyorum. Sonra da Göğe Bakalım... Turgut Uyar değil, Göğe Bakalım... Bu şiirde bana çok dokunan bir şey var. Her satırına ayrı duygulanıyorum. Her satırı kalbimin başka bir köşesine dokunuyor. Senin bu satırlarında ne var bilmiyorum, göğe bakalım 😊 İncecik bir kitap. Bi nefeste bitiveriyor. Okuyun. 112 sayfa. D&R fiyatı 6 TL.