Günlerden Galatasaray vol.6

İlk Arena galibiyeti hayırlı olsun. Evet 6. maçta, evet aylar sonra. Olsun. Geriye düşmek kötü olsa da gel biz iyi tarafından bakalım. Geriye düştük kabul, ama hemen cevap verdik, yetmedi geri bile döndük. Ligin 6. haftasında Burak'ın yokluğunda Gaziantepspor'u Umut ve Poldi'nin golleriyle 2-1 yendik. Maçın en güzel yanı takımın bu sezonki en iştahlı oyununu oynuyor olmasıydı bence. Aslında dün maçı izlerken şunu fark ettim; sanırım biz sosyal medya, basın ve medya üçgeninin biraz fazla etkisinde kalıyoruz. Çünkü takım gol pozisyonuna giriyor. Gol atıyor. Savunma yapıyor. Yeni transferler adapte oldu takıma. Teoride işler yolunda gitmiyor gibi görünse de pratikte gayet işliyor. Buna sanırım biraz da Hamza Hocam'ın güzel kalbi sebep oluyor. Geçen seneki şampiyonlukta olduğu gibi... Bu senenin sonu da şampiyonluk olsun. Yürüyedur GALATASARAY!

Günlerden Galatasaray vol.5

Geçen sene bizi neredeyse şampiyonluktan edecek olan 2-1'lik deplasman maçı ve gittiğim ilk Ali Sami Yen maçı olan 3-0 yenildiğimiz içerideki maçtan sonra Trabzonspor'u bir şekilde yenmesi gerekiyordu artık bu takımın. Her şeyden önce kendimiz için, bize geçen sene yaşattırdıkları için... Yendik de. Darısı içerideki maça. Karambole kendi kalelerine attıkları gol ile de olsa, yine tat vermeden de oynasak, takımın 4te 3ünü boğacak kıvamda da olsam yendik. Yarım sıfır da olsa alınması gereken o 3 puan alındı. Takım yeniden takım olana kadar yarım - sıfır bile kazansan fit olmak durumundasın. Yendik demeyi ne kadar özlediysem bundan önceki cümleleri tek solukta, hiç durmaksızın yazdım. Yürüyedur GALATASARAY!

..."Azabı sen icat ediyorsun"

Başlıktaki söz, aslında Hasretinden Prangalar Eskittim, Haberin Var Mı, Ay Karanlık gibi şiirlerin sahibi olan Ahmed Arif'e ait. Kendisinin bazı şiirleri Ahmet Kaya, Cem Karaca, Zülfü Livaneli ve Moğollar tarafından bestelenerek şarkı haline de getirilmiş. 

İnsan büyüdükçe değişiyor. Aslında bilimsel olarak 6 ayda bir tamamen değişiyormuşuz. Ben bunu hiç dinlemediğim bir şeyi dinlemeye başladığımda, hiç okumadığım bir şeyi okumaya başladığımda fark ediyorum. Devamı var, kaç gündür dargınız... :)

Şampiyonlar Ligi s04e01

İlk maçtır günahı olmaz demek istiyorum ama biraz kısmetsizlik, BAYAAA BECERİKSİZLİK, biraz da yanlış tercihler yüzünden Şampiyonlar Ligindeki 4. sezonumuzun ilk maçından 2-0 mağlup ayrıldık. Bize bu maçtan geriye kalan da yukarıdaki nefis koreografi oldu. Nolur yürüyedur GALATASARAY, isteyince çok güzel yürüyosun akşam gördük. Nolur yürü, YÜRÜ ULAN :(

Günlerden Galatasaray vol.4

Mersin'i konuk ettik cumartesi akşamı. Yine olmadı. 4. haftada 5. puanı aldık. Poldi'nin golüyle 1-1 berabere kaldık. Kısmetsizlikle ruhsuzluk arasında gidip geliyor takım. Geçen sezon 4'er gol yediğimizi düşününce umutsuzluğa da kapılamıyorum. Romantizm değil bu kez valla bak. Yine pembe pembe görüyorum bakalım ne kadar yüksekten düşeceğiz. Hakkımızda hayırlısı. Yürüyedur GALATASARAY'ım!

Bilemedim.

Bize yaşayacak hiçbir şey kalmamış.
En güzel Sezen Aksu sevmiş sevdiceğini.
En güzel Attila İlhan ayrılmış, en güzel o vazgeçmiş.
En iyi Cemal Süreya "onsuz" kalmış.
Ve biz de "demirin tuncuna insanın piçine kaldık".

Varsa değer verdiğiniz birileri, kaybetmeden sahip çıkın. Sonra çok arar bulamazsınız.