"Hasretle" Nazım Hikmet Mektupları

İnsanların yazdıkları mektupları okumak yatak odalarına girilmiş kadar özel hayatlarına müdahil olmak gibi geliyor bana. Öte yandan, çok kıymet verdiklerimizin kendilerinin izinleriyle yayımladıkları mektupları okuyunca, hayatlarına dahil oluveriyoruz birden. Kitap üç bölümden oluşuyor. İlkinde Nazım'ın yazdığı mektuplar vardı. Nazım'ın mektuplarını okurken, hem de kendi el yazısıyla, onun çevresine daha çok vakıf olduğumu hissettim. Bazen Türkçe, bazen Rusça, bazen de Fransızca yazılmış mektuplardı bunlar. İkinci bölümde de Nazım'a yazılmış mektuplar vardı. Yaşar Kemal'den, Abidin Dino'dan, akrabalarından, çevirmenlerinden gelen mektuplar paylaşılmış. Son bölüm ise en çok duygulandığım bölüm oldu. Çünkü, ölümünden sonra son sevdiceği Vera'ya yazılan taziye mektuplarını okudum. Çevresinin ne kadar saygı duyduğu bir sanatçı olduğunu sadece taziye için yazılan mektuplardan bile görmek mümkün. Saygı duymamak elde değil. Kitabın bendeki baskısı Yapı Kredi Yayınlarından, 228 sayfa ve 12 TL. 

Bir Yerde | Jerzy Kosinski

Bir Yerde müthiş bir hiciv kitabı. Aslında günümüz sosyal medyasının, linç kültürünün ve tam tersi yersiz övgülerin ne kadar güçlü şekilde yapıldığının bir anlatısı gibiydi. Çarpıcı olansa, bu kitabın bu sene değil, birkaç sene önce değil, hatta 10 sene önce bile değil, tam 50 sene evvel yazılmış olması. Evet, yanlış okumuyorsunuz abartmanın, övgü ve yerginin bu kadar günümüz diliyle anlatıldığı kitap 1970 yılında yazılmış. Yayın yılını gördüğüm zaman daha çok etkilendiğimi söylemek zorundayım. Kitapta, ömrü boyunca bahçıvanlık yapmış bir adamın, geçirdiği bir kaza sonrasında Amerika'nın kodamanlarından birinin evinde geçirdiği birkaç haftalık süreçte, tüm dünyada büyük bir iş adamı ve ekonomist olarak meşhur olmasını anlatıyor. Aslında ne ekonomist ne de iş adamıdır. Popülistliğe getirilen nefis bir eleştiri. Kitabın bendeki baskısı E Yayınlarından, 115 sayfa ve 17 TL.

Alef

Benim ilk gençliğimde Kenan İmirzalıoğlu mafyalı bi dizi yapıyordu ve ben kendisinden pek de haz etmezdim. Fakat bir süredir, zevklerimin değiştiğini seziyorum ve değişikliklerden birisi de İmirzalıoğlu ile ilgili aslında. Milyoner'i sunmaya başladıktan, onu Cingöz Recai, Uzun Hikaye, Son Osmanlı Yandım Ali ve elbette Ejder Kapanı'nda izledikten sonra daha sempatiyle baktığımı itiraf etmek zorundayım. Alef'in çekilmeye başlandığını ve yayınlanacağını duyduğumda da heyecanlandım çünkü BluTv'de yayınlanacaktı, polisiyeydi ve BluTv'de izlediğim polisiyeler (Masum, Şahsiyet, Bozkır) benim için şahane referanslardı. Tüüüüm bu fikirlerin ışığında diziyi izlemeye başladım ve dün itibariyle de bitirdim. Hadi neleri sevip neleri sevemediğimi konuşalım...

Demir Ökçe | Jack London

Jack London'un daha önce Beyaz Diş kitabını okumuş ve çok da hoşlanmamıştım açıkçası. Distopik bir kitap olduğunu gördüğümden beri okumak istedim bu kitabı. Bu tarz kitapları ve yaratılan dünyaları seviyorum. Çünkü yönetimlerin, idareyi, iktidarı elinde tutanların halkı baskılaması fikri bana çok gerçek geliyor artık. Bu kitapta da gerçekle bağlantılı bir sanal evren var. Toplumdaki tabakalaşmayı, işçi sınıfını, iktidarın sahibi oligarkları, devrim yapmayı hedefleyen kitabımızın baş rolündeki karakterleri, sosyalizmi, marksizmi, kapitalizmi, emeğin sömürülmesi fikrini aslında didaktik sayabileceğimiz bir şekilde anlatıyor. Anlatırken öğretiyor, öğretirken düşündürüyor. Geleceğe dair fikirlerini okuyoruz yazarın zira 26. yüzyılda geçiyor olay örgüsü. Ama ileriye dönük fikirlerin ve yazılmış öngörülerin, kitabın yazıldığı 1900'lü yılların başını da bugün yaşadığımız dönemi de kapsıyor olması ürkütücü derecede başarılı. Kitabın bendeki baskısı Türkiye İş Bankası Yayınlarından, 320 sayfa ve 16 TL.

Hasret | Canan Tan

Bir süredir biraz yorucu olmaya başlamıştı kitap okumak. Açıkçası yaşadığımız dönemin de verdiği psikolojik baskı ile sıkılmıştım. Hasret işte tam bu anda yetişti imdadıma. Bir kere aşk hikayesiydi ve benim aşk hikayesine karşı koymama imkan yoktu. Öte yandan Cumhuriyetin ilk yılları, mübadele dönemi, Balkanlar gibi kalbime dokunan diğer meselelere de dokunup çekildiğini okumuştum kitabın arkasında. Kitapta Keskinli bir ailenin oğlu Tacettin ile bir Rum kızı olan Patricia'nın hikayesi anlatılıyor. Tacettin annesini babasını çiğnememeye çalışırken kendi kurduğu ailesini, Patricia'yı evladını geride bırakıyor. Sanırım benim hayatımda da bir Tacettin olduğu için bu kadar kalbime dokundu Hasret. Yer yer gözlerim dolu dolu okudum. Sonlara doğru epey duygulandığımı itiraf etmem gerekiyor. İnsanın kurmayı hayal ettiği bir hayat var, bir de kurmak zorunda bırakıldığı bir hayat. Benim açımdan pek paralel gitmedi, hatta farklı yönlere gittiğini itiraf etmem gerekiyor sanırım. Dilerim sizin kurmayı hayal ettiğiniz ve kurduğunuz hayat birbirine paralel ilerler. Kitabın bendeki baskısı Doğan Kitap'tan, 352 sayfa ve 39 TL. Ben kitap fuarından 20 TL'ye falan almıştım sanıyorum geçen sene. İndirim kovalayıp okumayı deneyin. Beni çarptı, sizi de çarpar muhtemelen. 

Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler | Afet İnan

Kitabı geçen seneki Konya Kitap Fuarından alırken daha duygusal bir eser olduğunu hayal etmiştim. Kızlarından, yaşadığı dönemde en yakınında bulunanlardan, onu en iyi tanıyanlardan biriydi çünkü Afet İnan. Kitabın adında "hatıralar" kelimesi geçiyordu. Ama daha didaktik bir kitapla karşılaştım okurken. Afet Hoca'nın çeşitli kürsülerde yaptığı konuşmalar, çeşitli yayınlara yazdığı makalelerden oluşuyor kitap. Ata'nın eğitim, gençlik, kadınlar, basın, vatan sevgisi, ulus olabilme ve hatta neşe ile ilgili bile fikirlerine yer verilmiş kitapta. En sonunda da bir albüm var. Mustafa Kemal'in fotoğrafları, kendi eliyle yazdığı notlar, konuşma metinlerinde yaptığı düzeltmeler mevcut bu albümde. Kitapta etkilendiğim iki kısımdan birisiydi albüm kısmı. Diğeri ise vefatına ilişkin yazılmış sayfalar. Ekim - Kasım 1938 dönemine dair okuduğum her şey zaten çarpıyor beni. Bu kitapta da o gün o odada olanlardan birinin, Afet'in cümleleri ve hatıraları vardı ki o gün ulusça yaşanılan duygu yoğunluğunu o satırlarda bulabilmek hiç de zor olmadı. Sanırım İlber Hoca'nın Gazi'ye dair yazdığı kitap halen benim gözümde zirvede. Kitabın bendeki baskısı İş Bankası Kültür Yayınlarından, 536 sayfa ve 26 TL.