Günlerden Galatasaray vol.19

Kısmetten ötesi olmuyor demek ki bazen. Giden 3 puan olsun Galatasaray'ıma bişey olmasın. Lig uzun her maçın telafisi var. Her şey bitmiş gibi konuşmamak lazım. Fatih Terim'e laf edenler olmuş, yapmayın, çarpılırsınız. Çok değil, 3-5 ay sonra Fatih Terim'in takımı şampiyon olunca sevinmeye yüzünüz olsun. Her maçtan çıkarılacak dersler var. Bu maçtan da öğrendiğimiz Sercan'ın hala 90 dakika oynamaya hazır olmadığıydı mesela bence. Bi de sağ kanat çok ölü durumda gibi görünüyor. Emre'yi de Sabri'yi de ayrı ayrı severim. Lakin Eboue'nin tez elden dönmesi lazım. 0-0 yada 1-0 yenilmek de en ifrit olduğum skordur var ya. Hayattan soğutan sebepler bunlar, yapmayın. Dün mağlup oldu Galatasaray, olsun, canı sağolsun takımdakilerin. En çok da bugün; şampiyonluk şarkısı hiç düşmesin dillerden!

Haftalık dizi yorumları | 21-27 Ocak

Dikkat! bu yazı 21-27 Ocak haftasında yayınlanan diziler hakkında ağır spoiler'lar içerir. Ona göre girin okuyun sonra arkamdan bik bik etmeyin. Bi de Sherlock bitti lan. Bildiğin bitti yani. Napıcaz bu adam olmadan koca bi sene :( Son olarak How I Met Your Mother'ın yeni bölümü yoktu bu hafta. Diğer dizilere geçeyim bari..

Günlerden Galatasaray vol.18

Eskişehirspor maçı için pazar günü müthiş gerildiğimi hatırlıyorum. Daha maç başlamadan taa sabahtan itibaren hem de.. Ama dün sabah hiç sıkıntım yoktu. Güne güzel başladım. Bugün günlerden Galatasaray dedim rahat rahat. Akşam oldu, maç başladı başlamadı Gökhan yazdı bir tane. Sonra Emre, Yiğit, Riera derken maç oldu mu bize 4-0. Zaten Ankaragücü'nün bugünlerde yaşadığı sıkıntılar yüzünden kimse puan kaybı olacağını düşünmüyordu da, böyle rahat kazanmak da kaymağı oldu diyelim. Yiğit'in gelir gelmez takıma adapte olup, oynadığı ilk maçta gol atması kendi adına çok önemliydi. Gecenin en güzel yanı ise şüphesiz taraftardı. Ankaragücü'ne olan destek olsun, takıma olan destek olsun, 58. maddeye ve Lig Tv'ye olan tepki olsun müthişlerdi tek kelimeyle. Fotoğraf maçtan. 58. maddeye tepki olarak beyaz mendiller sallandı. Umarım birilerinin dikkatini çekmiştir de tıkanan yerleri açılır arkadaşların. Futbolun içine etmeyi bırakırlar. Tüm bu pisliklerin içinden sıyrıl ve yürüyedur Galatasaray'ım.

Sherlock Holmes | Kızıl Soruşturma

fuck yeah Sherlock Holmes!
Filmiydi, dizisiydi derken kitapyurdu.com sayesinde, paşanın kitapları da elime geçti nihayet. İlk kitabı tüm yorgunluğuma ve günün yarısını ofiste geçirmeme rağmen bitirebildim. Dün gece öyle heyecanlı bi yere geldi ki kitap, bugün ofise getirip gizli gizli okudum. Bu ara yoğunluk bi parça azalırsa, her gün de getireceğim. Sherlock Holmes, Kızıl Soruşturma kitabı Holmes ile Watson'ın nasıl tanıştığını ve ev arkadaşlıklarının nasıl başlayıp ilk davalarını nasıl çözdüklerini anlatan bir kitap olmuş. Benim gibi geriden gelen varsa arkada kalıp sonradan pişman olmasın. 

Günlerden Galatasaray vol.17

Aslında söylenecek çok bişey yok. Bu süreçte, tam şahane bi seri yakalamışken kimse istemezdi 2 puan kaybetmeyi ama kısmet. Giden 2 puan olsun. O rezil zeminde sakatlık yaşanmadı, tek parça gidip tek parça döndü ya takım, varsın giden 2 puan da nazar boncuğu olsun. Geceden aklımda kalan detaylar; Volkan Yaman'ın kilo vermiş hali, Fatih Terim'in kukuletası :), zemindeki karların temizlenmesine rağmen yerlerin buz olması ve Sabri'deki tuhaf ruh haliydi. İzin günü pazartesi olunca, günlerden Galatasaray da salıya kaldı. Yarın yine maç var diye seviniyorum çünkü pazar akşamı oynanan şeyden bişey anlamadım. Yarın akşam olsa da, takımı izlesek doya doya. Yürüyedur Galatasaray'ım.

Haftalık dizi yorumları | 14-20 Ocak

özledim herif :(
Blogun sağ tarafında izlediğim dizileri görüyorsunuz. Yeni bi seri denemeye karar verdim. Her hafta izlediğim dizilerin yorumlarını sıkış tıkış twitter'da 140 karaktere sığdırmaya çalışacağıma, canım blogumda ferah ferah takılırım diye düşündüm. Haftalık olarak izlediğim son dizi The Big Bang Theory olduğundan ve diziyi de cuma akşamı izlediğimden, bu yazı cumartesi sabahına kalıyor otomatikman. Başlıyoruz!

Aylık yazılar #ocak

dayım sağolsun.com
Geçen ayki yazıda kar kar diye melemiştim. Hayaldi, gerçek oldu! Ocak ayı karla başlamasa da, ortalarına doğru nihayet! karı görmeyi başardık. Seviyorum etrafın bembeyaz olduğu zamanları. Buna rağmen en sevdiğim mevsimin de yaz olması ne kadar çelişik (evet çelişik) bir insan olduğumun göstergesi olsa gerek. Başlıyoruz!

Cennet şimdi çift forvet..

Son zamanlarda gördüğüm en güzel, en anlamlı fotoğraf ve yazısı. Acının sarısı, kırmızısı, laciverti olmaz. Acı tek renktir, acı siyahtır. Futbolun Ordinaryus'u da Lefter'dir. Futbolun başı sağ olsun. Bazı isimlerin her şeyin üzerinde olması ne kadar tuhaf değil mi?..

LEGEN wait for it DARY

Galatasaray Karabük tantanası çok uzadı farkındayım. Ama bu fotoğraf da bloga girmezse olmazdı. 

Doymadım, doyamadım!

Sen ne güzel bişeysin böyle, masaldan mı geldin doğru söyle, ben ne güzel vuruldum böyleee!

Günlerden Galatasaray vol.16

Dörde bağlanan gol tarifesine sözler hazırlamıştım aslında. Ama canım Galatasaray'ım yine dayanamayıp bizi bir adım daha ileriye taşıdı. Vites yükselterek gitmek dedikleri bu olsa gerek. Ligin başında 2-0 yenilerek, sonra 1-1 berabere kalarak, sonra tek farklı, sonra iki farklı, sonra üç farklı, şimdi de dört farklı galip gelerek yola devam ediyoruz. Geçen sene toplamda, tüm sezon, sadece 41 gol atan takım, bu sezon ligin daha ikinci yarısının başında 40 gol attı bile. Fatih Terim'e, futbolculara, şu takıma laf atan çarpılır inşallah. Eleştirilecek şeyler de yok değil aslında, ama Galatasaray bizi sarhoş ettikçe eleştiri ne arar la Galatasaray'da demeye devam edeceğiz. Gecenin gollerini atan Baros, Elmander, Felipe ve Engin'i canı gönülden tebrik ediyorum. Ama asıl takdir ve teşekkür Muslera'ya. Kedi canını yerim lan senin. Sevimli herif!

People's Choice Ödülleri

Seçilen adayların belirli sayıya düşürülmesinin ardından biz izleyicilerin oylarıyla belirlendi kazananlar. Her sene olduğu gibi, bu sene de kıyasıya rekabetler yaşandı. Oylama sürecinin sona ermesinin ardından da geçtiğimiz gece ödül töreni yapıldı. Çok da sürpriz olmayan sonuçların alınmasıyla ödül töreni tamamlandı. Canımız Kaley Cuoco'muz sunuculuğunu yaptı gecenin. Geçtiğimiz yıl, Jim Parsons'ın ödülünü Kaley açıklamıştı. O ödül açıklandığında öyle bi sevinmişti ki, o hali hala gözümün önünde :)) Bu sene de sunuculuk Kaley'e kaldı. Altından kalktığını da gönül rahatlığıyla söylemek mümkün. Şimdi gelelim ödüllerin kazananlarına.

Ata Demirer Tek Kişilik Dev Kadro 2

Ata Demirer benim açık ara en sevdiğim komedyendir. Filmleri, skeçleri, Avrupa Yakası... İzlemekten en çok keyif aldığım ve komedi kalitesine de çok güvendiğim bir insandır hatta. Çok önce ilkini izlediğim ve hatta arşivimde de bulunan Ata Demirer'in gösterisi, Tek Kişilik Dev Kadro'nun ikincisini izledim dün akşam. Ama nasıl izlemek. Nefessiz kaldığım yerler oldu. Ata Demirer çok kaliteli bir yetenek. Tertemiz yani. Taklit yeteneği çok başarılı. Şahane sesine ise laf eden çarpılır. 

Mavi Şimşekler

Adana Demirspor, kuralar çekilirken en çok istediğim takımlardan birisiydi. Taraftar ve tribün kültürü gelişmiş takımları rakip olarak görmek çok keyifli oldu hep. Tıpkı dün akşamki gibi.. STSL'de o kadar gereksiz takım varken, Adana Demirspor'un olmaması büyük talihsizlik biz futbol severler adına. Meşale şovlarıyla, takımları geriye düştüğünde bile yaptıkları tezahüratlarla ve tabii ki Özhan Başkan'a vefalarıyla iyi ki geldiler, iyi ki konuğumuz oldular. Allah yollarını açık etsin.


Hayallerimdeki ev #6

Aynen bu olsun demiyorum. Ama böyle köşe takımları çok çok hoşuma gidiyor. Salon mutlaka bu şekilde olmalı. Renk tonu şahane. Normalde beyaz duvarlar hoşuma gitmez, bu takıma çok yakıştığını itiraf etmem gerekiyor. Olacaksa böyle bişey olsun. Gerçi bu corners takımların siyah zemin kırmızı yastıklı olanları da var ama yok bunu beğendim.

Günlerden Galatasaray vol.15

hırslı mısınız arkadaşım?
Hayat güzel, sarı güzel, kırmızı güzel, Galatasaray her şeyden güzel. Gülümseme sebebi, mutlu olma sebebi, şımarma sebebi bu takım ulan! Deli oluyorum, çok seviyorum, Fatih Terim olduğunda biraz daha fazla seviyorum, Hasan Şaş olduğunda biraz daha fazla seviyorum, Emre, Semih, Sercan gibi gençler gol atınca biraz daha fazla seviyorum, Selçuk bu takımda olduğu için biraz daha ve parçalı formayı görünce biraz daha.. Sonra bi bakıyorum, dağlar kadar, denizler kadar, okyanuslar kadar sebebim oluyor. Şampiyonluk şarkısı hiç düşmesin dillerden istiyorum. Galatasaray hep böyle pırıl pırıl kalsın, hep böyle ışıldasın, hep böyle gülen yüzlerden oluşsun istiyorum. Yürüyedurun aslanlarım!

Bugün benim doğum günüüüüm!

Lily gibi yataktan fırlayarak kalkmadığımı itiraf etmeliyim. Artık eskisi kadar genç değilim hacılar. Tabii o şekilde yataktan fırlamamamın nedeni yanımda Marshall'ımın olmaması da olabilir şimdi bilemedim. Öyle yada böyle, mutlu yada mutsuz, bugün yılın en özel günü benim için. 25 oldun Seeeraaap, 25 olduuun Seeeraaapp. 


Günün şarkısı, Nil'den sadece bana geliyor; "iyi ki doğduuum, gördün mü 25 oldum!"

Günlerden Galatasaray vol.14

yerim!
Erken bi doğum günü hediyesi oldu. Dört golle alınan net galibiyetin ötesinde, hafta içi maçı, taraftarlar, Emre, Selçuk, Milan.. Her şey çok güzeldi dün akşam. Kral Hakan Şükür'ün de dediği gibi, "Galatasaray bu lige biraz fazla" :) Böyle gözlerimi ayırmadan izlemek istediğim birkaç şeyden biri Galatasaray. Hakem hatasıymış, kırmızı kart haksızmış, Milan'ın gol ofsaytmış. Umrumda değil! Bugün benim doğum günüm, ben bugün duygusalım. Galatasaray'ı, sadece takımımı konuşmak istiyorum gülümseye gülümseye. Emre'nin attığı iki golü, Selçuk'un attığı golü, Milan'ın attığı golü, Engin'in mücadelesini, Fatih Terim ile Arif Erdem'in sarılmasını görmek istiyorum sürekli. İyi ki varsın Galatasaray. İyi ki bi şekilde hayatımdasın :)