Galatasaray 4-0 Antalyaspor (Victor x3, Alvaro)
Galatasarayımız ilk golü bulana kadar kendisinden uzak top oynamaya devam etse de keyif almaya başladıkça yine durdurulamaz modunu açtı gördünüz değil mi?! İş ilk golü bulmakta. Eh, Victor gibi yüz milyonluk topçunuz olunca da çok zor olmuyor malum şımarıklığına da nazara gelmeden gireyim. Hava topunu azalttıkça gol bulma noktasında daha da rahatlıyor takım. İki golü varken hattrick yapma şansını elinin tersiyle iterek penaltıyı Alvaro'ya paslaması da müthiş karakterinin bir göstergesi değil de ne?! Bu çocuktan sene sonunda ayrılacak olma fikri kalbimi biraz kırsa da anın tadını çıkarıyorum hepimiz gibi. Neticede herkes kalbinin ekmeğini yiyor, Victor da öyle. Penaltıyı Alvaro'ya paslamasının ardından bir gol daha iteleyerek topu eve götürmesi de cabası. Hem de bunu Yunus'un verdiği pası taçlandırmak için ayakkabı silme hareketiyle yapması nefis bir detay olarak hafızamızda kalsın istedim, kapak fotoğrafımız da o enstantaneden. Victor'un hattricki kadar kıymetli iki performans daha izledik dün akşam. Bir Barış'ın durdurulamaz modunu açmasıyla oluşan ve yaldır yaldır akmasıydı. Diğeri de Davinson'un yalnızca defansta değil ofansta da kendini göstermesiydi. Özetle Galatasaray kaleden ileri uca kadar gayet iyiydi dün akşam. Haftalar sonra keyifli ve gerine gerine maç izleme keyfini yaşamaya geri döndük. Maç fazlasıyla, milli araya 10 puan önde girdik. Şimdi ay sonuna kadar biraz gevşeme vakti. Sonra kaldığımız yerden yardırmaya devam inşallah. Hedef 25, yürüyedurun!
