Succession | 2018 - 2023

Veda zamanı gelmiş, öyleyse Roy ailesini usulünce ve üç evetle uğurlayabiliriz. Succession, bir HBO dizisi ve biliyorsunuz, HBO bu işlerin kompetanı olduğundan boş işi ekseri yoktur. Biraz buna güvenerek biraz da vakit bolluğundan geçen sene bacağımı kırdığım dönemde başlamış ve BluTv bölümleri yayınladıkça da izlemeye devam etmiştim. Neticede güncel takip edenlerden biraz geç de olsa geçtiğimiz hafta tamamladım diziyi ve geldik buralara. İzleyenler, izlemek isteyenler ve hiç duymamış olanlar için ortaya karışık bir sohbet içerisine girelim. Buyursunlar!
Dizinin yapım şirketi HBO bundan bahsetmiştim girişte. Türkiye'de BluTv ve Amazon Prime'da yayınlar mevcut. Tavsiyem Amazon yerine BluTv'den izlemeniz çünkü Amazon'da kadim bir altyazı problemi var, daha önce izlediyseniz herhangi bir yabancı yapımı illa ki fark etmişsinizdir. Üçüncü sezon BluTv'ye düşmeden önce Amazon'a düşünce izleyeyim dedim bin pişman olup dördüncü sezondan önce BluTv'de yeniden izledim şahsen. BluTv'de an itibariyle dört sezonun tamamı altyazılı şekilde mevcut. Dizi dört sezon sürüyor. Toplam 39 bölümü mevcut, her bölüm +/- bir saatten oluşuyor. Dizinin bol bol ödüle aday olmasının yanı sıra kazandığı ödüller arasında öne çıkanlar nelermiş bir bakalım. 2019 yılında kazandığı bir Bafta var en iyi dizi dalında ve en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında da damat Tom'u canlandıran Matthew Macfadyen'in de bir Bafta'sı mevcut. Asıl kazandığı ödüller Emmy'de tabii ki. Geçen seneye damgasını vurdu. Yapımcıya, senaryoya, yönetmene, Kieran Culkin'e, Sarah Snook'a, 
Matthew Macfadyen'e ödüller kazandırdı. Golden Globe'da da keza benzer durumlar mevcut. 2024 yılında en iyi dizi, Kieran Culkin'e en iyi erkek oyuncu, Matthew Macfadyen'e en iyi yardımcı erkek oyuncu, Sarah Snook'a en iyi kadın oyuncu ödüllerini getirmesinin yanı sıra 2020'de yine Sarah Snook'a en iyi kadın oyuncu ve en iyi dizi ödülünü de almıştı. Gayet gösterişli bir vitrin diye düşünüyorum. 

Bu noktada dizinin konusuna bağlanıyorum derhal. Roy ailesi Amerika'da bir medya şirketinin kurucusu ve işletmecisidir. Baba Logan Roy (Brian Cox), yaşının ilerlemesine rağmen emekli olup köşesine kendiliğinden çekilmeyince dört evladından Kendall (Jeremy Strong) veliaht şehzade olarak taht oyunları oynamaya başlar. Aileye girmişken diğer aile bireylerinden bahsedelim isterim. Ailenin aslında büyük oğlu ve genel olarak tahtın varisi olacak kişi Connor (Alan Ruck), hırslı değil silik bir tip. İkinci sınıf bir estetik güzeli kızla ilişkiye de başlayınca aileden "git şu köşede oyna" denerek aforoz ediliyor. Asıl bomba evlat Roman (Kieran Culkin). Serseri serbest stil bir arkadaşımız. Kendisini ispat etme çabasındaki ortanca çocuk modunda. İlgi üzerinde olsun. Şahsına münhasır, komik, duygusal, sorunlu bir velet. Dizide en çok kendisini sevmenize engel olamıyor sıraladığım nedenler elbette. Çünkü dizideki en gerçek karakter Roman. Bu noktada büyük ödüller kazanan Culkin'i ayakta alkışlıyorum. Shiv (Sarah Snook) ailenin tek kızı. Shiv şımartılmış, Shiv pinky diye pamuklara sarılıp büyütülmüş. Shiv adeta Kanuni'nin Mihrimah'ı. Tom (Matthew Macfadyen) isimli bir beyle mantık evliliği yapmış, evlenmiş olmak için evlenmiş ve bu ilişkinin ağırlığından bir türlü kurtulamamış bir kızımız. Şeytanın yer yüzündeki temsilcisi. Aileye sonradan katılan kuzen Greg (Nicholas Braun) silik ve yine kendini ispat etmeye çalışan bir karakter. Bulunduğu kabın şeklini alan Tom ile birlikte ailenin sırtından geçinen iki kımıl zararlısı bu arkadaşlar. Aile dışında şirketin yönetim kurulunda olan karakterler var ama o kadar detaya girmeyeyim artık.

Çok zengin bir aile olması, medyanın zirvesinde olması, aile içinde taht oyunları dönüyor olması hiç fark etmez. Zira Tolstoy'un dediği gibi aslında bütün aileler biraz birbirine benziyor. Karakterlerin altı usul usul nefis dolduruluyor dizinin akışında. İlk sezonunun sonuna doğru herkesle ilgili bir fikriniz oluyor hemen hemen ve bir bağ kuruyorsunuz. Dizinin sağlam konusu, oyunculukları, çekim kalitesinin yanı sıra benim için müthiş çarpıcı olmasının asıl nedeni müzikleri. Jenerik müziğinden başlayarak dizinin içinde mevcut tüm eserleri saatlerce dinleyebilirim. Diziyi izlemediyseniz, izlemeyi düşünmüyorsanız yine de bir şekilde müzik dinlediğiniz platformdan Succession Soundtrack Playlist bulun ve mutlaka dinleyin. Bu noktada kredi Nicholas Britell'e gider. Dizinin müzikleri kendisine ait. Son olarak dizinin Türk seyircisine bir de sürprizi oldu. İkinci sezonun dokuzuncu bölümünde Ekin Koç ve Selim Bayraktar oynamıştı. Roman'ın Türkiye'ye bir iş için gelmiş olması ve kendisini Ekin'in oynadığı Kadir karakterinin karşıladığını söylersem spoiler vermemiş olurum sanırım. Dizide güzelliğiyle hiçbir karakter öne çıkmadığından Ekin, ışıl ışıl parlamıştı. Güzelim benim. Gerilim, drama, şaşırtıcı noktalarda komedi unsurları falan o kadar dozunda ki ben yazıyı yazarken dizinin imdb puanı 8.8/10'du. Çok net 9'u var benim gözümde. Jenerik ile noktayı koyayım, müzikleri dinlemeyi unutmayın! Diziyi de ıskalamayın bence. Aşırı diyalogdan başınız dönebilir, olsun, severiz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎