Bi kedi sevimliligi: Fernando Muslera

Dün izin günümdü dolayısıyla Fernando'nun bu şahane anını bugüne ertelemek zorunda kaldım. Çok duygusal bi andı, bloga yazıp tarihe not düşürmezsem içimde kalırdı, pazar akşamı yazmış olsaydım aceleye gelip içime sinmeyecekti falan.. İyi oldu böylesi iyi. Peki nereden çıktı Muslera'ya penaltı kullandırmak? 

Günlerden Galatasaray vol.30

Normal sezon bitti. Galatasaray ligi en yakın rakibinin 9 puan önünde girecek ki, bu da playoff'ta 5 puanlık fark demek. Açıkçası fark daha düşük olsaydı da daha yüksek olsaydı da fikrim aynıydı. Bu Galatasaray bu sene şampiyon olmak zorunda. Öyle kenetlenmiş, öyle mutlu ve evet duygusallığın dibine vuracağım ama öyle sevimli bi takım izliyoruz ki ödüllendirmek geliyor içimden. Çok seviyorum herkesi ayrı ayrı.. Şampiyonluk yazısında bol bol ağlarım zaten de dün akşam Manisa deplasmanından 4 golle döndüğümüzün müjdesini tarihe not düşeyim derhal. Gollerin ikisi Selçuk'tan, biri Baros'tan ve biri de Muslera'dan geldi. Muslera'nın golünü ayrıca yazıp orada da ağlayacağım evet :) Hani bazen çok şey söylemek isteyip de tıkanırsınız ya, öyle bi an yaşıyorum bugün. Maçın mutluluğuyla yazıyorum yazıyı yarın yayınlayacağım. Off tıkandım yaa :)) Söylenecek her şey söylendi, şimdi şampiyonluk vakti.. Yürüyedur Galatasaray'ım!

Haftalık dizi yorumları | 2-6 Nisan

hahaha
Dikkat! Bu yazı 2-6 Nisan tarihleri arasında yayınlanan diziler hakkında ağır spoiler içerir uyandırayım! Bereketli bir hafta oldu. Shameless'in sezon finalini yaptık, finale doğru giden House'u izledik, The Big Bang Theory'nin yeni bölümü de geldi. Bi tek How I Met Your Mother'ın yeni bölümü hala yok. Pazartesi gecesi gelir diye düşünüyorum. Shameless'in her sezon 12 bölüm yayınlaması çok gıcık değil mi yaa :/ Başlıyorum!

Benim olmalısın!



Merhaba, ben 25 yaşında olmasına rağmen henüz topuklu ayakkabısı olmayan hatun kişisi. Naber? Bu bebeği görene kadar hiç niyetim de yoktu itiraf etmek gerekirse. Ama ilk görüşte aşk dedikleri bu olsa gerek. Bunu ayağıma takıp tıkkıdı tıkkıdı yürümek istiyorum. 

Günlerden Galatasaray vol.29

Normal sezonun bitimine bir kala Orduspor'u konuk ettik. Necati ve Sabri'nin golleriyle 2-0 geçtik Orduspor maçını da. Hafta içi yaşananlar, Galatasaray'ın sürekli içine çekilmeye çalışıldığı durum falan yukarıdaki fotoğraftaki cevabı aldıktan sonra inşallah azalarak biter. Dün akşam maçtaki tempoyu istediği zaman yükselten istediği zaman düşüren bir Galatasaray vardı. Oyuna falan çok değinmeden asıl mevzuya geçeyim zira sabırsızlanıyorum. Dün Sabri Galatasaray'ın ikinci golüne imza attı. Sağ kanattan sol direk önüne sürpriz bir koşu yaparak hem de. Sabri dün akşam dünyanın en güzel gol sevincine imzasını atarak birçoğumuzun gözlerini doldurmayı başardı. Sabri golü atar atmaz kenara koştu. Fatih Terim'e sarılmasını beklerken, yedek kulübesinin arkasındaki tribüne yöneldi ve bebeğini eşinin kucağından alıp bi iki hoplattı öptü saha içine geri döndü. Ve evet bu dünyanın en güzel gol sevinciydi.