Günlerden Galatasaray #19

Bir maçta ne kadar gol kaçırılırsa o kadar gol kaçırdık. Ama neticede 2 gol atarak ve gol yemeden✌ kazanmayı başardık. Defansif olarak yükselmeye başladı takım. Bunu özellikle bu maçta gördük. Jason'ın takıma entegre olması güzel. Mariano ve Maicon işlerini düzenli şekilde yapıyorlar. Bafi'nin sakatlığında Eren'in sahneye çıkıp işleri toparlaması çok hoşuma gidiyor. Özellikle gol odaklı ve bencil oynamaktan ziyade yanındakileri pozisyona sokma arzusu da takdire şayan. Bugün ilk golde Fegu'ya verdiği pas "artık gol atalım" der gibi bir pastı ve neticede gol de oldu. İkinci golü de Eren'in yerine oyuna giren Bafi attığına göre o golü de Eren'e yazarım zorla. Takım güzel gidiyor nazar değmesin. Hocam geldiğinden beri Göztepe, Buca, Buca, Kayseri ve Osmanlı. 5'te 5 yaptı takım. Bu seri bozulmasın inşallah. YÜRÜYEDURUN ASLANLARIM!

#YellowFriday

Dün, 26 Ocak 2018 tarihi itibariyle geçtiğimiz haftalarda twitter'da kıvılcımı çakılan kocaman bir ateş yaktık Galatasaray taraftarı olarak. Takıma ve yeni yönetime destek olmak amacıyla Galatasaray Store'larda %50 indirimli yüzlerce ürün vardı. Yeni sezon ürünlerinde 200 TL alışverişe kasada 50 TL indirim vardı. Aslında taraftarca verilen mesaj şuydu; siz taraftarı dinlerseniz biz sizin arkanızda çığ gibi büyürüz -ki öyle oldu-. Gün içinde geç saatlere kadar sosyal medyada yüzlerce fotoğraf gördük. Tüm mağazalar tıklım tıklım doluydu. Fatih Hocam, yönetimden birkaç kişi, şu anki ve eski futbolcularımız, sanatçılar ile birlikte biz taraftarlar bu alışveriş çılgınlığına ortak olduk. Çılgınlık diyorum çünkü bir kampanyanın bu kadar büyümüş olması, insanların bunu bu kadar ciddiye alması mükemmeldi.

Dün store'dan çıktıktan sonra D&R'a gittim. Oradaki görevliler kendi aralarında konuşuyorlardı. Biri dedi ki "maç var zannettim". Çünkü store'a gelenlerin çoğu Galatasaray montlarıyla, sweat ve tişörtleriyle, çantalarıyla, bileklikleriyle, bereleriyle gelmiş irili ufaklı birçok ürün aldılar. Ben de naçizane katılmaya çalıştım. Etrafımda Galatasaraylı olan kuzenlerime yeğenlerime kardeşlerime yarım elma gönül alma birkaç ürün aldım. Umarım bu çorbaya bir fiske tuz da ben atabilmişimdir kendi açımdan. İçimde ukde kalan tek şey Hocamın "nerede kalmıştık" atkısını alamamak oldu, canımız sağolsun. İnternetten getirtirim onu da artık. Baba Gündüz der ki; "Galatasaray bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır." Biz dün bunu başardık. Emeği geçen geçmeyen gönülden destek olan herkese kendi adıma sonsuz teşekkürler. Çok büyüksün GALATASARAY!

İnsan Ne İle Yaşar | Tolstoy

Bu kitabın içinde bulunduğu ekibi set halinde almıştım. Okuduklarım arasında açık ara bunu beğendim. Tolstoy'un anlatımını hiçbir zaman kendi zamanındaki yazarlar kadar ağır bulmadım. Tam aksine halkı halka halk diliyle anlatan bir yazar olarak düşünürüm hep. Kitapta 3 temel hikaye var: İnsan Ne İle Yaşar, Üç Soru ve Bana Ne Kadar Toprak lazım. Hırs ve doyumsuzluk başta olmak üzere insanın kendinin kurdu olması üzerinde duruyor üç hikayede de. İnsana neyin lazım olduğunu, neyin insana verilmediğini, insanın en önemli anının hangi an olduğunu sorguluyor. Kendi içinde derin mesajlar veren bir eser. Durup düşünerek ve algılayarak okunursa muazzam. Dünya Klasikleri arasında olduğundan çocuklara/gençlere okutmakta fayda var. Ben İndigo Kitap tarafından hazırlanan dünya klasikleri setiyle almıştım ama diğer yayın evlerinden de var. İndigo Kitaptan olan baskısına baktım kitapyurdu.com'dan. 88 sayfa ve 7 TL gibi komik bir fiyatı var. Okuyun.

Pause ⏸️

Vedalar kavuşamayacaklar içindir.
Ağlamıyorum zaten, GÖĞE BAKABİLİR MİYİZ LÜTFEN?!

"böylesi hepsinden güzel,
git, özlet kendini. yine gel.
döneceksin diye söz ver..."

Günlerden Galatasaray #18

Maçtan önce çoğunluğun ortak fikri takımdaki eksikler ve Kayseri'nin başarılı oyunu nedeniyle puan kaybedeceğimiz yönündeydi. Benim değil. Fatih Terim'e duyduğum derin teslimiyet duygusu ve büyük güven bu maçı alacağımızı sabahtan beri kulağıma fısıldadı dün bütün gün. Eren'in maçın başında iki gol bulması maçın kırılmasıydı bence. Golleri erken bulmasak zorlanırdık da. Çünkü takım 2. yarılarda halen kondisyon açısından yeterli değil. Bunu 45-60 dakikalar arasındaki düşüşten görebiliyoruz. Hocamın yaptığı nokta atışı değişiklikler neticesinde son yarım saatlik periyotu da bir şekilde kotardık. Garry'nin golü de artık kocaman bir nefes almamıza sebep oldu ve maçı 3-1 aldık. İlk gol bence de ofsayt. Bunu söyleyelim ki sonra aleyhimize yapılan hatalarda konuşmaya yüzümüz olsun. Önümüzdeki maç Osmanlı ile içeride cumartesi akşamı. Sonra takım şehrime gelecek. Kavuşmamıza az kaldı Galatasaray'ım. O zamana kadar kendine iyi bak *kalp*