Aylık yazılar #ağustos

Ağustos ayı başladı bitiyor bile. Sıra geldi bu ayın yazısına. Sıkıcı başlayan ağustos gittikçe civcivleniyor. Sonradan açılan aylardan olacak belli. Ayrıntıya içeride gireceğim ama sağlıkta, aşkta, işte ve bilumum özellikler arkasına motor takılmış gibi olumlu tarafa fırlıyor. Nazar değmesin, gözü kalanın gözü çıksın inşallah. Öyleyse başlıyorum.
  • Öncelikle Ramazan Bayramınız mübarek olsun. İnşallah sağlıkla, ailenizle ve de huzurla başlamışsınızdır bayrama, öyle de devam eder. Ben severim bayramı, kalabalığı, misafiri, sevdiğim insanlarla görüşmek için böyle küçük bahaneleri. Ömrümüz varsa yeniden yaşamayı nasip etsin Allah.

  • Geçtiğimiz cuma alçıdan kurtuldum. Doktor iyiye gittiğimi ama zorlamamı söyledi. Ben de canıma minnet dedim. Tabii adam benim artık nasıl gocunmuş olduğumu, bacağımla ilgili herhangi bir mevzuda nasıl korktuğumu bilmiyor ki beni uyarıyor. Bilse hayatta dokunmayacağımı ve kimseye de dokundurmayacağımı lafını bile etmez sen bildiğini yap der.

  • İşle ilgili enteresan mevzular var o konuda pek renk vermek istemiyorum ama uzun süredir hayalini kurduğum şeye doğru büyük bi adım atacağım perşembe günü. Güzel hislere ihtiyacım var.

  • Astroloji yazılarına benzedi bu ayın yazısı öyleyse gelsin sağlık ve işten sonra gelsin aşk. Çok şükür o konuda uzun süredir zerre sıkıntım yok. Allah herkese benimki kadar düzgün bi adam versin. Huzuru, mutluluğu, sevgiyi, saygıyı aynı anda yaşayabildiğime hala inanamadığım anlar oluyor. Sevdiceğe sık sık sen rüya mısın la diye sorduğum oluyor. Evet, ruh hastası olmadan mutluluğu yaşayamıyorsunuz. Birkaç tahtanızı kırabilirsiniz buyrun.

  • Bugün günlerden Galatasaray! Şampiyon sezonu açıyor. Hazırlık maçları falan kesmedi beni. Şöyle en ciddilisinden 90 dakika gaza gelmem ve gerilmem lazım. Bayram dedik iyi hoş da akşama misafirler az gelirse şahane olur. ok tsk opt.

  • Zaten United da bu akşam açıyor sezonu. Gerçi onların maç 10'da olacak yamulmuyorsam. İkinci yarıya yetişebilitem var. Galatasaray'a sezon öncesi yazdım da United'ı öksüz bıraktım, farkındayım. United'a da bir güzelleme yazmak lazım. Artık akşamki maçı atlattıktan sonra yarın ve ertesi günü futbol günü yaparız kısmetse. 

  • Fonda Shakira Waka Waka'yı söylüyor. Güney Afrika'daki Dünya Kupasının en güzel tarafıydı şu şarkı. Gel gelelim bana yukardaki capsi anımsattı. House bir hastanın başındadır. Hasta isteklerinden bahseder. House da kendine has espri anlayışıyla "ben de Shakira'nın Waka Waka'yı söyleyerek kıvırmasını istiyorum" der. 

  • Bu ara film izliyorum. Ama eski ve rüşdünü ispat etmiş filmleri. Bu filmleri daha önce izleme fırsatı bulamadığımı söyleyeyim de "aaaa bu filmi nasıl izlemezsin yææææ" diye eleştirmenin dibine vurun. İzlediğim filmler: Forrest Gump, Akıl Oyunları, Pulp Fiction, Esaretin Bedeli, Batman Begins ve The Dark Knight. Sırada Schindler's List var, bugün izlerim büyük ihtimalle. Sonra Baba, Star Wars, Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter serilerine dalayım diyorum.

  • Hayatımın kırılma anlarından birini birkaç gün içinde yaşayacağım. Allah utandırmasın ve hayırlısı neyse o olsun diye dua ettim bu kırılma anına hazırlanırken. Bu kadar duanın geri çevrileceğini düşünmüyorum. İnşallah en doğru şekilde olur her şey. Plan yapmıyorum, hayal kurmuyorum. Sadece hedef koyup o hedefe doğru yürümeye çalışıyorum. Allah herkesin gönlüne göre versin.

  • Ağustos yazısını da böylece bağlıyorum. Bu aya herhangi bir şarkı planlamamıştım. Filmlerden açtık lafı madem en kült filmlerin başında gelen Pulp Fiction'ın o şahane soundtrack'i ile tamamlayalım bu ayı. Sağlık, huzur, mutluluk üçgeninden çıkmamak dileğiyle. Görüşürüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎