3! {Ziraat Türkiye Kupası}

Üst üste 3. kez totalde 17. kez Türkiye Kupasını kazandık bu sezon. Fenerbahçe ile oynadığımız 5. finalden de galibiyetle çıkmayı başardık. Bazıları kazanmak için doğar ve gerçekten "winner" kelimesinin Türkçe karşılığı gibidir. Bazıları derken elbette Galatasaray'ımdan bahsediyorum. Ne zamandır da fotoroman yapmamışız be kardeşim. Öyleyse let the fun begin! 
dipnot: Fotoğrafların çoğu yüksek kalitede, arşivlemek için tıklayıp büyütün. ~amme hizmeti~

Maçın tek golü 31. dakikada Poldi'den geldi. Poldi maç sonundaki açıklamalarında "bu Fenere karşı 2. golüm, ilkini saymamışlardı" dedi. Adam golcü beyler. Saha içinde de atıyor dışında da...

 
Poldi ayrıca maçın oyuncusu seçildi ve ödülünü Yasin'in oğlu Miraç ile paylaştı.

 
Maça dair akıllarda kalan ouvv süper pozisyondu, şurada şahane oynadık gibi bir enstantane olmadı aslında. Takım alması gereken skoru aldı ve o skorun üstüne yatarak kupaya uzanan taraf oldu. Maç sonunda Nando ve Hakan'ın sevinmesi ile takımın kimlere emanet olduğunun göstergesi gibiydi.

Nando demişken bu çocuğu kedi diye aldık kaplan oldu hırsıyla :)

Sadece Nando ve Hakan değil günümüzü kurtaran hocamız da çocuklar gibi şendi :)

 
Maçtan sonra kupa kaptanların elinde böyle yükseldi.




 
 Sonra da saha içinde tura çıkıldı.

 
Tabii ki soyunma odasından da hatıra fotoğrafları geldi bol bol..

Kazanmanın en çok yakıştığı takım Galatasaray.

Çünkü kutlamayı bilen takım Galatasaray. Baksana klasikleşen kupa kayması pozu yine geldi.

Galatasaray'ın sahip olduğu tuhaf bir tılsım var. 

Muhtemelen oyuncuların bile adını koyamadıkları bir tılsım hem de. 

En kötü sezonlarından birini geçir, Avrupa'dan para yüzünden ceza al, kovaladığın 3 kupanın 2'sine aylar öncesinden havlu at, şampiyonluğu son haftaya kadar kovalayan rakibini finalde yenip yine bir şekilde şampiyon ol.

Ve son söz. Çocuk, iyi ki geldin. İyi ki kaptan oldun. Sen en kıymetlisin. Hep böyle kal. Nice kupalara, hep birlikte!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎