Gittim, gördüm, gezdim {Bodrum}

6 - 8 Mayıs tarihleri arasında minicik bir Bodrum kaçamağı yaptık kardeşim ve bir arkadaşım ile. İçinden deniz geçen her yeri deli gibi seviyorum öncelikle bununla başlayayım. Konya'da doğmuş, Ankara'da yaşayan biri için fazla iddialı olduğumun farkındayım. Gel gelelim iddialı olmak ruhumda var, evet şımarığım da aynı zamanda... Hadi başlayalım.


balkon gibi balkon be kardeşim!
Ankara'dan yaklaşık 10 saatlik bir otobüs yolculuğu sonrasında Milas Otogarına ulaştık. Yolculuğu Anadolu Turizm ile yaptık. 2+1 otobüslerden biriydi, konforlu ve kaliteliydi. Öneririm. Milas Otogarında aynı iş yerinde çalıştığımız ve emekli olan bir arkadaşımız bizi alıp 2 hafta önceden booking'den ayırttığımız otel olan Cyrstal Resort'a bıraktı. Otelin içinde yaklaşık yarım kilometrelik yürüyüşün ardından odamıza ulaştık. Zaman kısıtlı balkon manzarası da deniz olunca TABİİ Kİ odada fazla kalmayıp hemen kahvaltıya indik. Cumartesi gününü tamamen denize ayırdık. 

Pazar günü otelden çıkış yapıp Bodrum merkezi gezmeye indik. Gratis'in dükkan açtığı yere inanamadım. Adamlar resmen sahile ayaklarını uzatarak parfüm, maskara, ruj falan satıyorlar. Bazıları gerçekten ağzında altın kaşıkla doğuyor. Bodrum Kalesi ve Zeki Müren'in evi görülmesi gereken yerlermiş fakat biz yine zaman kısıtlamasıyla burun buruna gelince nasip olmadı. Marinada ve çarşısında geçirdik tüm günü. Küçük küçük o kadar şahane şeyler var ki, insan şundan da alayım bundan da diye düşünürken vaktin nasıl geçtiğini anlayamıyor.

Gezilecek yerleri gezemesek de yenmesi gereken şey olan Şirin Döner'in sebzeli dönerini tatmayı ihmal etmedik. Sokaklara taşan salaş ama nefis bir mekan. Sebzeli döner dışarıdan bakışta rostoyu andırsa da fiyat/kaliteye vurduğunuz zaman başarılı. Ama bu arkadaştan daha başarılısı da var: damla sakızlı dondurma! Adam öldürürsün! Ben zaten damla sakızının aromasına bayılırım dondurması ise benim için limonluyla yarışır. İki lezzeti de mutlaka tatmanızı, Bodrum'da tatmanızı, tavsiye ederim.

Güzel şeyler çabuk bitiyor. Pazar akşamı Pegasus ile Esenboğa'ya döndük. Tadı damağımızda kalan, bir gece iki güncük de olsa, Ege henüz ısınmamış da olsa, kendimizce tadını çıkardık. Bize o 2 günden geriye kalansa tenimizdeki o tatlı bronzluk oldu. Yine olsa yine giderim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎