Catch-22

Hugh Laurie, İkinci Dünya Savaşının Amerika ayağını anlatan mini bir dizide rol almış dediler. Kıvranarak beklemeye başladım acaba nasıl bir dizi olacak diye. Hugh Laurie oynuyordu, asker olacaktı ve savaş zamanı anlatılıyordu. Tüm şartlar oluşmuştu benim için. Üstüne üstlük bir de George Clooney'in yapımcılık, yönetmenlik ve oyunculuk yapacağını okudum. Derken 6 bölüm olan dizi malum ortamlara düşünce izlemekten başka yapacak bir şey yoktu. Yeterince merak unsuru uyadırdıysam yazıya geçebiliriz.
Paradoks kelimesinin anlamını biliyorsunuzdur. En basit şekilde özetlemek gerekirse açmaz diyebiliriz. En bilindik paradokslardan birisi, dizinin de üzerine kurulu olduğu, catch-22 paradoksudur. Bu paradoksa göre savaştan kurtulmak isteyen pilotlar bir yol ararlar. Fakat, eğer pilot uçmamak isterse akıl sağlığı yerindedir, dolayısıyla uçmak zorundadır. Uçmayı kabul eden pilotlar uçtukları için delidir. Görevden alınmaları için doktora gelip deli olduklarını söylemeleri yeterli olacaktır, ama gelip uçmak istemediklerini söylerlerse, akıl sağlıklarının yerinde olduğu yönünde rapor alacaklardır, çünkü akıllı adamlar o uçağa binmek istemeyeceklerdir. Nasıl, kafanız yandı değil mi?!

Teğmenlikten yüzbaşılığa yükselen Yossarian kendisine tebliğ edilen uçuş görevlerini sayı olarak sürekli tamamlamakta fakat üstleri tarafından bu görev sayıları sürekli olarak artırılmaktadır. Yo-yo olarak hitap edilen bu kavruk arkadaşımız çeşitli yollarla görevini tamamlamayı kovalar fakat bir türlü başarılı olamaz dolayısıyla. Askerliğin bir paradokslar bütünü olmasından dem vuruyor dizi. Zaman zaman kahkaha attıran zaman zaman da duygulandıran ama her türlü müthiş keyif veren bir iş olmuş. Hazır önünüzde bayram tatili de var, ortalama 45 dakikalık 6 bölümden oluşan bu diziye bir şans vermek istersiniz diye düşünüyorum. Dizinin en şahane yanını ise en sona sakladım: Müzikleri! Allahım, her biri birbirinden şahane caz ve blues eserleri var. Şu an bile yazıyı yazarken şarkılar kulağımda. Mutlaka izleyin, en azından müzikleri için! Bu arada dizi kitaptan uyarlamaymış ve 1970'te aynı adla çekilmiş bir film de varmış. Onları da okur yada izlersem buralara düşer.

ps: Hugh Laurie, lütfen bu işlerin içinde olmaya devam et.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎