Bir süredir Grange kitabı geçmiyordu elime. Sonra okumaya başladım, sonra araya bazı gelişmeler girdi, sonra okuma düzenim biraz şaştı, sonra rayına oturttum, uzuuuuun süre sonra da nihayet bir kitabı bitirmenin keyfine vardım. Kitap tarihi bir hikayeden bahsediyor. Altmışların sonunda geçen hikayede Fransa'nın göbeğinden Hindistan'ın çatısına kadar çıkıyoruz. Bir süre yahu acaba polisiye değil mi bu kitap diye düşündürdü. Girizgah epey uzun sürdü. Hemen hemen ilk 200 sayfa ana hikayeden hiçbir şey beklemeyin uyarısı müdüriyetten yapıldı an itibariye haberiniz olsun. Yakın tarihte geçen 68 Fransa olaylarından bahsediyor. E konuya vakıf olmayınca da biraz boş gözlerle okuyup hikayeye giremiyorsunuz. Bende böyle çalıştı en azından. İlk 200 sayfayı sabırla atlatırsanız hikaye sarmaya başlıyor. Kim, kiminle, nerede, ne yapıyor kafaya oturtuyorsunuz ve işler de civcivleniyor. İşlenen cinayetlerin şekli şemali klasik Grange kitaplarında olduğu gibi, biraz vahşice... Yazarın diline aşinaysanız sarsmıyor. İster istemez canlanıyor gözde, razı olmak lazım. Kitap bana biraz yavan geldi. Sanki havada kaldı hikaye. Tamam bağlandı, kim neci, cinayetler neden işlendi anladık ama edebi olarak daha kuvvetli bir heyecan dalgası istiyor bünye. Sanırım bu polisiye işini yine en iyi kuzeyliler yapıyor. Şimdi elimde bir de Mermer Adam sırada Grange'dan. O kitabın da buna benzer yanları varmış, okuyanlardan öyle duydum. Bakacağız... Kitabın bendeki baskısı Doğan Kitap'tan, 584 sayfa ve indirimsiz fiyatı 395 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎