Ne maç oldu be! Şimdi yukarıda Allah var, taraflı tarafsız herkes bu maçtan keyif almıştır bu bir. Herkes bu maçın hakkının Galatasaray'da olduğuna ikna olmuştur bu iki. Hepsinden önemlisi herkes bu maçın üç gün oynanmaya da devam etse Galatasaray galibiyetiyle biteceğinden emindir bu da üç. Üç maddede hemfikirsek okumaya devam edin, herhangi birine inanmıyorsanız sağ üstteki çarpıyı öneririm. Galatasaray, bazı maçlarda değil, oynadığı maçların neredeyse tamamında şampiyon gibi oynadı bu sezon. Fakat ne yalan söyleyeyim aşağı yukarı yirmi maç oynandıysa en keyiflisi buydu. Çünkü Trabzon müthiş bir direnç gösterdi dün akşam. Dişine göre rakip gelince de takım coştukça coştu. Öne geçti, beraberliğe geldi, yenik durumda kaldı ama hiçbir saniyesinde maçı bırakmadı ve ataktan, kazanma arzusundan asla vazgeçmedi. Eh, neticede de üfleyerek söndürülmeyecek bir ateş yakarak galip gelmeyi bildi. Maçın ilk yarısında Yunus ve Dries'in birer asist ve birer golle devleşmesi, ikinci yarıda maçın kaderini etkileyecek yeni bir hakem hatasına daha maruz kalmamız (dışarıdan çevrilen topun dönüp gol olması), maçın 3-3'e gelmesinin ardından son saniyeye kadar maçı rakip yarı alana yığmamız ve nihayetinde de Bats'ın iteleye iteleye rakibe attırdığı gol (evet galibiyet golü K.K. golüydü) maçın ön plana çıkan detaylarıydı. Malmö maçında çok kızdığım Michy ile barıştık. Bilenler bilir 3-3'ten son dakikada 4. golü atan şampiyonluk golünü atmış denir Galatasaray'da. Kabul, henüz erken, ama şüphesiz mayısta hatırlanacak bir andır bizim için. Teşekkürler Bats! Nefis maçtı, kayıpsız geçti. Sıradaki hakeme, şey pardon, maça geçebiliriz. Hedef 25, yürüyedurun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎