O da özlüyormuş benim bitanem..

Der Nilüfer o en güzel şarkısında. Dı dı dırırım diye başlayan o melodinin içime, taa içime dokunduğu an çok oldu evet. Ama bugün bi başka be bilogum.. İçimden nehirleri, denizleri dolduracak kadar ağlamak geliyor bi yandan. Bi yandan da onu düşünüp sayfalarca gülmek. Bilmeyenlere ağır uyarı!!11! Aşk böyle hastalıklı bişey evladım. Fırsatın varken kaç, kaç, kaç! Kaçsana la!

Roland Garros finali


Gelin sizi Fransa Açık Finali'ne götüreyim :)

Federer Fransa Açık'ta finalde!

Müthiş bir maç ile finale yükselip Nadal'ın rakibi oldu Federer. Djokovic'i kutlamak lazım maç gitti gidiyor derken 3. seti güzel toparladı hatta son seti de tie-break'e taşımayı başardı. Fakat karşısındaki adam ekselansları olunca karşı duramadı. Bence Novak'ın en büyük handikapı baskı karşısında güçlü duramaması. Maç boyunca soğukkanlılığını koruyan Fedex ise son puanını, son sayısını, seti ve maçı almasının ardından bu sevinç gösterisini yaşadı. Finalde de aynı mutluluğu yaşamak dileğiyle! GO ROGER GO!

Bi fikir verin?

Gençler! Dostlar! Sevgili Roma'lılar!

Blogu baştan aşağı yeniledim. Daha bi renkli oldu. Ne dersiniz nasıl olmuş?

Harry Kewell'a veda ederken..


Neden sürekli ağlak olmak zorunda vedalar? Bu ezberi bozuyorum blogda! Geçen sene Harry için çok ağladık, blogda da şunu, şunu ve bi de şunu yazmıştım. Gönül isterdi ki onu on bin milyon kere daha yazayım ama olmadı. Vedanın zamanı gelmiş demek ki.. Dün Scholes ve Neville'e gülerek veda ettik. Harry'e de öyle veda edelim. Fotoğraf Liverpool formalı da olsa. Kewell from Galatasaray olacak her zaman! İyi ki geçtin hayatımızdan be adam!

Yine de bi lokma hüzün için günün şarkısı; James Blunt-Goodbye my lover