Aylık yazılar #haziran

Ve evet, günlerdir saklandığım yerden çıktım. Yazacak çok şey var. Haziran yazısıyla başlayalım dedim. Haziran ayı pek keyifli sürmüyor aslına bakarsanız. Bilhassa ortasından sonra çok sıkıntılı günler geçirdim ama geçti sanki. Geçmesi de gerekiyor açıkçası artık. Hadi başlayalım.

  • Haziranın tüm sıkıntılarından önce, en sevdiğim iki meyveden bahsetmek istiyorum. İlki erik tabii ki! Dişlerim deli gibi kamaşana kadar tuza basıp erik yiyorum. Öyle ki bazen kahvaltıdan akşam yemeğine kadar erikten başka bişey yemediğim oluyor. Biri beni durdursun canım! Bu arada erikten sonra en sevdiğim meyve greyfurttur. Greyfurtu da tuzlayıp yerim. En sevdiğim iki meyvenin de tuzlu olması tesadüf müdür ki?

  • Bi kaç film birden izledim, bloga da yazmayı planlıyorum + 2 de dizi yazısı gelecek. Sürprizini bozmamak için söylemeyeyim ama hepsi keyifli işler. Bi lokma sabretmeniz gerekecek üzgünüm.

  • Vaktinde Halide Edip Türkün Ateşle İmtihanı diye bi kitap yazmış ya, ben de bugünlerde Aşkın Aileyle İmtihanı diye bi kitap yazsam yok satarım, net! Zor bi dönemden geçiyoruz, bu yüzden de biraz içime kapanmış olabilirim. Ama geçeceğinden de şüphem yok. Zaman her şeyin ilacı, öyle olmak zorunda. Değilse de bize yanlış öğretmişler, yeni bi ilaç bulmak gerekecek :)

  • Evet kitap demişken hafta içi aldığım bi kaç kitabı okumaya başladım. Önce Panait Istrati'nin Akdeniz'ini okudum. Osmanlı döneminde, Romanya'dan başlayıp Akdeniz'e, Mısır'a, Suriye'ye uzanan bi hikayeyi anlatıyor. İnsanın aslında ne kadar yalnız olduğunu, gerçek dostluğun ne zor bulunduğunu.. Şimdi de Balzac'ın Otuzunda Kadın kitabına başladım. Sonra da Leyla İle Mecnun'un farklı bi yorumunu okuyacağım. Kültür sanata adadım kendimi :))

  • Özel hayatımla ilgili bi gelişme daha var. Güzel bi gelişme. İşle ilgili, hafta içi kesinleşecek. İnşallah güzel haberi alıp burda da paylaşmak nasip olur. Amin! Yaza dair yaptığım planlar da böylece iptal. Geçmiş olsun :)

  • Galatasaray.. Galatasaray.. Galatasaray.. Canım benim :) Futbola olan sıcaklığım Hasan Şaş'ın resmen takıma dönmesiyle bi yeniden başlamış bulunmakta. Vatana millete hayırlı olsun!
    ps: Hasan Şaş ile ilgili güzel bi yazı da gelecek. Şu imza töreni bi yapılsın hele.

  • Galatasaray demişken Ujfalusi-Reyes-Forlan diyolla.. Hatta Ujfalusi gelmiş sağlık kontrolüne falan girmiş. Bu adamın adını kopyala-yapıştır yapmadan her seferinde yazmama imkan yok :)) iş bu sebepten adıyla yani Tomas ile konuşup yazıp çizeceğim. Kamuoyuna duyururum. Reyes'e Arda'nın çok benzeri bi adam diyolar. Arda gidip Reyes gelecekse kalsın lütfen. Son olarak Forlan'ın takımından ayrılacağını düşünmüyorum. Hadi hayırlısı..

  • 4 yeni şarkı ekledim müzik arşivime. İkisi şaşırtıcı şekilde Ayşe Özyılmazel'den. Kişisel olarak pek sevdiğim bi insan olmamakla birlikte bu iki şarkısı fena. Biri slow, Koptuk mu? ismi. Diğeri ise tam tersi hareketli, Tatlım ismi. İkisi de keyifli şarkılar. Tavsiye ederim. Hatta Tatlım'ı Haziran şarkısı ilan ettim gitti :) Diğer şarkıyı geçen hafta yazmıştım. Nil'in şarkısı. Son olarak da Teoman'ın son albümü Aşk ve Gurur'un en güzel parçası Bana Öyle Bakma. Bu da slow bi şarkı. Yaz geldi ama hareketlenmek lazım artık. İşte Tatlım :)

  • Benden bu kadar. Keyifli, sevgi dolu, sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum. Ve artık sıcak günler lütfen!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎