Günlerden Galatasaray vol.34 | Şampiyonluk Nağmeleri...

İkinci şampiyonluk da Trabzonspor maçıyla geldi. Kutlamalar yapılmamasına rağmen, şölen havasında geçen, hem de her manada, bir maç oldu. Dilerim gelecek sezonun her maçı bu maç gibi geçsin ve sezon sonunda yine biz gülelim. Tabii ki şampiyonluk maçı olduğu için bu maç şampiyonluk fotoromanı da olacak. Maça dair futbol adına çok söyleyecek bir şey yok biliyorsunuz. Galatasaray maçı Burak ve Riera'nın golleriyle 2-0 kazandı. Kazanması gereken maçları hep kazandı benim takımım bu sezon zaten. Ve bu da kazanması gereken bir maçtı. Öncesiyle sonrasıyla, yalnızca maçı değil birçok şeyi de kazandı. Yazının devamı aşırı derecede sevgi içerdiğinden monitörünüzden sevgi taşabilir. Lütfen ekran ayarlarınızla oynamayın. Başlıyorum!


Öncelikle maç önünden başlayalım. Pankartlarla verilmesi gereken cevap ve mesajları çok güzel verdi Galatasaray taraftarı. Tebrikler. Pankartlarla birlikte, maç boyunca susmadan ettikleri tezahürat ve söyledikleri marşlar ile malum marştaki "elinde kupayla gelen Cimbom"u müthiş karşıladılar. Helal olsun!
 
 
 
 
 
 
 
 


Pankartlardaki anlamlı mesajları saha içinde de görmek mümkündü. Selçuk'un Trabzonsporlu ve Galatasaraylı futbolcularla birlikte tribünlere gitmesi, bu nefretin ortasında, sezonun en anlamlı anlarıydı.
 
 
 
 
 
 

Isındığımıza göre ufaktan maça geçelim. Maçtan da futbolun konuşulacak durumunun olmadığını söylediğime göre ne fotoğrafı gelecek? Bittabi gol sevinçleri...
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


Maç esnasında ve maç sonrasında acı olan tek sahne Melo'nun oyundan sakatlanarak çıkarken yaptığı vedaydı. Kendisinin sözleşmesi 1 sezonluk kiralık şeklindeydi ve yenilenmediği için bir nevi vedaydı. Melo geçen sezon saha içindeki futboluyla çok özeldi. Bu sezon ise hem saha içinde futboluyla hem de takımın neşesi olmasıyla ön plana çıktı. Bu çılgını bırakmak bize yakışmayacak. Umarım bu bir veda değildir.
 
 

Maç esnasındaki en buruk an Melo ile ilgiliyse en çok keyif aldığım ve güldüğüm an ise yedek kulübesinin maçı bırakıp yaptığı şu goygoylardı;
 
 
 

Maçın bitiş düdüğü ile birlikte kutlamalar da başladı. Önce platform kuruldu, kırmızı halı serildi ve aslanlar tek tek sahaya çağrıldı forma numaralarına göre...
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Takım tek tek toplandıktan sonra da şampiyonluk kupasının alınmasıyla da kutlamalar resmen başladı.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Şampiyonluğun sembolü geçen sene "şampiyonluk yarınlara kaldı" yapan Hakan'ın oğluydu. Bu sene ise Dany'nin bebeği...

Benden bu senelik bu kadar. 19 kutlu olsun, 20'yle 4. yıldızı, 25'le 5. yıldızı takmayı görmek de nasip olsun bu gözlere bu bloga. Kısa bir ara ve dinlenmece sonra yine yürüyedur GALATASARAY'ım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎