The Champioooooonns! #1

Aslında bu sezon Şampiyonlar Ligi serisi yapmayı düşünmüyordum. Ama dün akşam Şampiyonlar Ligi Müziği statta çalmaya başladığı anda hissettiğim duygu ve tüm vücudumda oluşan heyecan titremesi neticesinde susamayacağıma karar verdim. Gönlüm ister ki, her maç bir öncekinden daha başarılı olsun gözümün nuru Galatasaray. Spoiler alert: 3 sezon ardından ilk Şampiyonlar Ligi maçının, 3 puanının 3 golle gelen galibiyetin hatırına biraz fotogaleri gibi olacak. Başlıyorum öyleyse.
Lokomotiv, Schalke ve Porto'yu çektikten sonra yaptığımız whatsapp konuşmalarında içeride üçünü de alırız, iş deplasman maçlarından alınacak 1-2 beraberliğe kalır diye yorumlamıştık ciğerparemle. İlk maç beklediğimizden iyi, ilk hafta beklediğimizden kaymaklı geçti. Biz Eren, Garry ve Selçuk'un birer golüyle 3-0 kazanırken Schalke ile Porto da 1-1 berabere kalmışlar. Bu skorla da ilk haftayı lider kapattık.

Maçın henüz başıydı. Her şey istediğimiz gibi gidiyordu. Derken Garry, Emre'nin pasında güzel bir şut çıkardı. Aha yan ağlara gitti demeye kalmadan Ercan Taner'in gol anonsunu duydum. Nası yani diye düşünürken kendimi evin içinde kollarımı iki yana açmış şekilde gol diye bağırırken yakaladım. Seviyorum seni karaoğlan. Maşallah sana.

Yukarıdaki fotoğraf bence maçın kırılma anıydı. Rusların baskıyı artırdıkları bölümde kaleden bir türlü uzaklaştıramadığımız topta ceza sahası dışından gelen şutla Nando da bir parça ileride kalmıştı. Eyvah golü yedik diye paniklerken çizginin hemen önünde duran Fernando Reges faktörünü fark edememişim meğer. Müthiş kafasıyla çıkardığı şut eğer gol olsaydı takımda bir anlık kırılma dün akşam bambaşka bir sonuca neden olabilirdi.

İkinci yarıda kazandığımız bir frikikte topun başına Eren geçti. Eren ve ben dahil birçok kişi Eren'in orada ne olduğuyla ilgili fikir yürütmeye çalışırken sen git o frikik gol ol! Eren bile şaşırmış olacak ki nasıl sevineceğini bilemedi başta. Sonra da gerçekten başardığını fark edip kocaman kollarıyla tüm takımı sardı sarmaladı yine. Sana verilen şansı çok daha fazla çalışarak değerlendireceğine eminim Eren. Bu arada frikik golünde barajda duran Belhanda'ya, topun önünden çekilip barajın arasından kayıp giderek kaleciyi şaşırttığı için tebrikler.

Maçın son golü de henüz oyuna girmiş olan Selçuk'tan geldi. Daha doğrusu bu maçta gol atmak Selçuk'a da nasip oldu. Temiz bir vuruşla, kendine yakışır şekilde golünü attı ve kenara çekildi. Selçuk'la ilgili fikrim hep güzel oldu benim. Umarım sözleşmesinde iyileştirmeye gidilir de bu takımın kaptanlığına devam eder sarı kırmızının çocuğu.

Selçuk'un golünden sonra yedek kulübesi... Biz mutluyken çok güzeliz Allah bozmasın.

Samuray.... Canım Caponum... Seni Mariano gibi kucaklayıp tribünlere gösteremem ama gönlümün en güzel yerinde yalnızca yarım sezon artı bu sezonki toplasan 5-6 maçlık performans ve Hocam'ın onayıyla söyleyebilirim ki sen bu dünyada Galatasaray'a kısmet olmuş en güzel şeylerden birisisin. Dilerim futbol oynayamayacağın süreye kadar ve hatta daha sonra da profesyonelliğin ile bu takıma, taraftarlarına ve bilhassa gençlerine çok güzel şeyler öğretirsin. İyi ki varsın çekik gözlerinden öptüğüm...

Kıy met li misssss.....
Canım Hocam, sen başlarında ol, ekibin senin önderliğinde tam yol ileri diyorlar! Gölgen eksilmesin üstümüzden.

Maçın adamı Nagatomo'ydu bence. Doksan küsur dakika cayır cayır gitti geldi o sol kanatta. Aslında maçın adamlığını N'diaye hak ediyordu. Fakat ilk yarıda Belhanda, ikinci yarıda da kendi şaşkolozluğu yüzünden gördüğü iki sarı kartla hem oyun dışında kaldı hem de Porto deplasmanını kaçıracak. Aslında bu ona en büyük ceza ya neyse... Yuto ve Badou'nun dışında Serdar gecenin isimsiz kahramanıydı. Donk'un alışık olmadığı bir mevkide oynadığını da düşünürsek defansın göbeğini epey toparladı. Sakatlık, kaza, bela olmasın nefis bir stoper geliyor inşallah. Garry'i yukarıda yazmıştım zaten. Öne çıkanların dışında Donk da mevkisi olmamasına rağmen iyiydi, Linnes epey hızlıydı, sonradan oyuna girmiş olsa da Henry fark yarattı, Nando ve Fernando da iyiydiler. Emre biraz heyecanlıydı, sıradaki maçı daha iyi çıkaracaktır. Ama Belhanda... Olmuyor gerçekten. Çektiği bir şutu kaleci kurtardı o olsaydı da olmayacaktı. Eren'in frikiğinde gol yolunu açmış buna rağmen olmuyor. Çok savruk, dağınık, disipline edilmemiş bir görüntüsü var ve izlerken şimdi ne yapacak acaba diye serseri mayın gibi sahada gezinmesi beni epey geriyor. 

Ve müthiş Galatasaray taraftarı... Yer yer boşluklar olsa da dün akşam üstlerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirdiler. Bilhassa top rakipteyken yaptıkları gürültü ve ben evde kendisine sayıp söverken tribündekilerin Belhanda'yı ıslıklamamış olmaları gerçekten takdire şayandı. 

Fotoğraflar için ve bilhassa dün geceki müthiş maç yayını için BeinSports'a canı gönülden teşekkürü bir borç bilirim. İşi bilenler yapınca keyfi çok daha büyük oluyor. İlk koreografimizi de reklamsız verirseniz yanağınızı makaslarım. Son sözüm:
YÜRÜYEDUR GÖZÜMÜN NURU. YÜRÜYEDUR ADANMIŞ HAYATLARIN UMUDU. ZAFERLERİNLE İNLESİN TÜM STATLAR ŞANLI GALATASARAY'IM!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎