Günlerden Galatasaray #18

Maçtan önce çoğunluğun ortak fikri takımdaki eksikler ve Kayseri'nin başarılı oyunu nedeniyle puan kaybedeceğimiz yönündeydi. Benim değil. Fatih Terim'e duyduğum derin teslimiyet duygusu ve büyük güven bu maçı alacağımızı sabahtan beri kulağıma fısıldadı dün bütün gün. Eren'in maçın başında iki gol bulması maçın kırılmasıydı bence. Golleri erken bulmasak zorlanırdık da. Çünkü takım 2. yarılarda halen kondisyon açısından yeterli değil. Bunu 45-60 dakikalar arasındaki düşüşten görebiliyoruz. Hocamın yaptığı nokta atışı değişiklikler neticesinde son yarım saatlik periyotu da bir şekilde kotardık. Garry'nin golü de artık kocaman bir nefes almamıza sebep oldu ve maçı 3-1 aldık. İlk gol bence de ofsayt. Bunu söyleyelim ki sonra aleyhimize yapılan hatalarda konuşmaya yüzümüz olsun. Önümüzdeki maç Osmanlı ile içeride cumartesi akşamı. Sonra takım şehrime gelecek. Kavuşmamıza az kaldı Galatasaray'ım. O zamana kadar kendine iyi bak *kalp*

The Party | 2017

Filmi bir arkadaşımın fragmanını göndermesiyle keşfettim. Fragmanda çalan caz&blues altyapılı şarkılara tav olduk hep birlikte. Sonra filmin siyah-beyaz olduğunu fark ettik. Evet sonra fark ettik. Film malum ortamlara düşünce izledim. Filmle ilgili fikrim; bir film tiyatro oyunu gibi izlenebiliyormuş. Öyle kaliteli, öyle yüksek tempoda ilerliyor. Zaten süresi itibariyle de -71 dakika- akıp geçiyor ve nasıl geçtiği anlaşılmıyor bile.

Toprak | Buket Uzuner



Olmasını hayal ettiğimiz ülke profili çiziliyor kitapta. Tarihi eser kaçakçılığını engellemeye çalışan gazeteciler, çevreyi kurtarmaya çalışan gençler, gençlere ve düşüncelerine sahip çıkan idari amirler... Kitabın genelinde çok duygulandım. Aslında duygusal bir kitap da değildi. Ama çizilen profil o kadar ütopik o kadar gerçeküstüydü ki keşke olsa dedim istemsizce. Kitap serinin ikinci eseriymiş. İlk kitapta baş karakterimiz Defne Kaman Su adıyla çıkmış. Ben direkt ikinci kitap olan Toprak'tan başladım, Su'ya döneceğim. Topraktan geldik toprağa gideceğizin değişik bir versiyonu oldu bu. Goygoyu bırakıp kitaba dönüyorum. Defne Kaman isimli gazeteci Hitit Uygarlığı ile ilgili bir yazı dizisi hazırlamak üzere Çorum'a gelir. Gelişinin üstünden birkaç gün geçtikten sonra da kaybolur. Kitap Defne'nin başına gelenlerden bahsediyor genel olarak. İçerisinde yer yer mitoloji de bulunuyor ve zaman zaman merak duygusunu körükleyerek bir çırpıda okutuyor kendisini. Benim araya sınavlar falan girince elimde biraz süründü ama güzel kitap. Everest Yayınlarından çıkmış, 560 sayfa ve 25 TL. Ama D&R'larda falan "okumayan kalmasın" kampanyası ile 15 TL'ye satılıyor ben de o kampanya ile aldım, tavsiye ederim.

Git

Candan Erçetin'in en sevdiğim şarkılarından birisi der ki;

"madem ki benli hayat sana kafes kadar dar,

uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.
hadi git, benden sana dilediğince izin,
öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin."

Arif V 216 | 2018

Filme internette okuduğunuz ve/veya sağda solda bik bik konuşulan b*k püsür yorumlara aldırmayın. Kıyaslamayın. Beklentinizi arzın merkezine *filme gönderme* yükseltirseniz hiçbir şeyi beğenmez, hiçbir şeyden mutlu olamazsınız. Evet sosyal mesajı verip ablalık görevimi icra ettiğime göre filmin goygoyuna başlayabiliriz.