Ailecek Şaşkınız | 2018

Daha önce yaptıkları her işi kendim yapmışım gibi benimsedim. Ailecek Şaşkınız çekilmeye başladığı günden beri geri sayarak bekledim. Fragmanını, kamera arkasını, hep yaptıkları gibi filme özel söyledikleri şarkının klibini defalarca kez izledim/dinledim. Büyük gün çarşamba akşamı geldi çattı ve biletimi taa pazar gününden alıp salonun en güzel koltuğuna oturdum. Salondan çıkarken gözlerim dolu doluydu. Yine başardıkları için. Kendilerini değişik yörelerin insanları (Sivaslı-Düğün Dernek, Ankaralı-Çalgı Çengi, İstanbullu-Kardeş Payı, kendileri olarak-İşler Güçler ve nihayet Bursalı-Ailecek Şaşkınız) olarak bize anlatmayı başarabildikleri için gurur duydum onlarla. Kendim gibi, ben yapmışım gibi.

Bir Gün | Ayşe Kulin

Bir olmamışlık vardı bu kitapta. Okudum mu, okudum. Akıcı mıydı, kesinlikle akıcıydı. Ama efsane değildi mesela. Keyif vermedi anlayamadığım bir şekilde. Sanki, aslında çok daha iyi olabilirmiş de olmamış gibi bir havası var. Kitapta iki kadın karakter var. Nevra ve Zelha. Nevra'nın babası Zelha'nın kasabasına atanıyor ve hayatlarının birkaç senesi birlikte geçiyor. Zelha doğu kültürü ile yetişmiş bir Kürt, Nevra ise batılı bi ailenin, Zelha'nın yaşadığı köyün olduğu ilçenin kaymakamının kızı. Birbirlerinin ilk arkadaşı olan bu iki kızın yolu otuz sene sonra bir hapishanede kesişiyor. Bu kez Nevra bir gazeteci, Zelha ise siyasi suçlu. Nevra güya bu siyasi suçlu ile röportaj yapmak için gidiyor hapishaneye ama eski günler yad edilmeye başlanınca geçmişten günümüze Türk-Kürt çatışmasının insanlara yansımasını okuyoruz. Bu bölünmüşlüğün, ayrıştırılmanın "bir gün" bitmesini diliyorum kendi adıma. Kitabın bendeki baskısı Everest Yayınları'ndan 202 sayfa ve 19 TL.

Oscar 2018

Geçtiğimiz yıl yazmamıştım oscar filmlerini. Bu sene birkaç güne yayarak izledim "En İyi Film" adaylarını ve işte karşınızdayım. Benimki yalnızca kendi beğenilerimi kaleme almak. Neticede Akademi Jürisinde bulunmuyorum malumunuz. İzlediğim filmler; Dunkirk, The Post, The Shape of Water, Lady Bird, Three Billboards Outside Ebbing Missouri, Phantom Thread ve Darkest Hour. Yazının devamında spoiler vermeden kısa kısa bu filmler olacak. Ayrıca kazanacak ve kazanmasını dilediğim adaylar olacak. Başlayalım!

Günlerden Galatasaray #24

Ligden düşmesi hemen hemen kesinleşen Karabük karşısında zor bir oyun beklemiyordum kendi adıma. Ama tek arzum şu deplasman muhabbetinin bitmesi ve elbette maçı kaybetmeyip yola kayıpsız devam etmekti. Nefis sonuçla oldu bu da. 7 gol attı takım. Maçın gollerinden 4 tanesi Gomis'ten, bir tanesi Garry'den, bir tanesi Sinan'dan, bir tanesi de rakibin kafa golüyle geldi. Atılan 7 golden önemlisi skor üstünlüğünü ele geçirdikten sonra geriye çekilmemek, baskılı oyuna devam etmek, daha fazlasını istemek. Şampiyonluğa böyle adım adım yürüyecek bu takım. İnşallah hiç vazgeçmeden, geriye bir daha düşmeden, hep ileriye giderek şampiyonluk ve şampiyonlar ligi gelecek. Önümüzdeki maç Konyaspor maçı, yeni adımımız o olacak. Son olarak şu gol sevincini ufak ufak tüm takıma yaymamız lazım. Metin Oktay'a küfredenlere inat bir Japon bir Fransız elini göğsüne götürüp seviniyor... Çok güzelsin Galatasaray. Yürüyedur!

Gülünesi Aşklar | Milan Kundera

Bu kitap bana biraz savruk geldi. Birden fazla hikaye var ve kitap adından da anlaşılacağı üzere çiftler, ilişkiler, cinsellik ve aşklardan bahsediyor bu hikayeler. Belki de birden fazla hikaye olduğundan çok dağınıktı. Beni bir türlü içine çekemedi. Yada ben kendimi kaptıramadım kitaba onu da kabul ederim. Kitaba adapte olamayışımın sebebi ise muhtemelen "romantizm balonumu" patlatacak sivrilikte olmasıydı. Düşünsene, kitapta diyor ki aşk erkek için cinsel tatmin, kadın içinse hırs ve güç tutkusundan ibarettir. E noldu Serap, ne beklemiştin? Kitapla ilgili enteresan bir anekdot okumuştum, Kundera bu kitabı 10 sene boyunca yazmış. Birkaç sene önce Boyhood diye bir film vardı bu şekilde seneler boyunca çekilmişti o aklıma geldi okuduğumda. O filmden de çok hoşlanmamıştım sanırım. Kitabın bendeki baskısı Can Yayınlarından, 246 sayfa ve 21,5 TL.