Hayat, sana teşekkür ederim.

Biraz önce Galatasaray Türkiye Kupasını aldı. Seremoniyi izledim. Kupa fotoğraflarını kaydettim. Televizyonu kapattım. Bilgisayar karşısında pinekliyorum. Bir mesaj geldi. Zweig kitaplarının serildiği bir masanın fotoğrafı vardı. Sende hangisi yoktu bu kitapların sorusu ile birlikte (biri hariç hepsi vardı tabii ki :D)...

Gece 12'de böyle bir mesaj alıyorsanız, insanlara kendinizi gerçekten güzel anlatmışsınız demektir. Ve size böyle bir mesaj atan insan varsa hayatınızda, gerçekten seviliyorsunuz ve bunu hak etmişsiniz demektir.

Ben ilk gençlik dönemimde sağlık açısından çok şanslı değildim. Birkaç kez bacak kırıkları yaşadım, bir kez köprücük kemiğimi kırdım, aylarca okuldan arkadaşlarımdan uzak kaldım, kazandığım üniversite bölümünü tamamlayamayıp açıköğretimden mezun oldum falan... Ama hep çok sevdim. Herkesi çok sevdim. Şükürler olsun çok da sevildim. Hayatıma bir şekilde dahil olmuş herkes tarafından hem de... Sevmedilerse de güzel rol yapmış olmalılar ki sevilmediğimi hiç hissetmedim. 

Her zaman yaşadığım acıların bir şekilde bana güzellikle, iyilikle, mutlulukla döneceğine inanacak kadar kaderci (belki de saf) oldum. Yine şükürler olsun ki yanılmadım.

Galatasaray'a çok düştüm. Bunun tek sebebi gönlümdeki paylaşılmayı bekleyen o kocaman sevginin taşacağı bir mecra bulamamasıydı. Malumunuz kadınlar bu sevgilerini genelde evlatlarına taşırıyorlar, ben anne olamadım (yaşadıklarımdan sonra çok da umudum yok sanırım). Bu yüzdendir ki Galatasaraylı futbolcular benim evlatlarım oldu. Sakatlandıklarında da hat-trick yaptıklarında da ekran başında göz yaşlarımı tutamadığım çok an yaşadım. 

Yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmamaya çalıştım. Allah utandırmasın olmayacağım da inşallah. Hayatıma dokunan herkes için, çektiğim tüm acılar için, yaşadığım tüm mutluluklar için, saçımdaki her beyaz tel için, gözlerimin etrafındaki her çizgi için, iyisi için, kötüsü için, kısacası her şey için hayat, sana teşekkür ederim.

ps: neden bu yazı, neden bu saat? İnanın bilmiyorum. Bildiğim tek şey varsa şanslı bir kadınım vesselam. Okuyan gözlerinizden öperim :)

ps2: yazdığım en kişisel ve bence duygusal yazılardan biri olduğu için kapak fotoğrafı olarak kendimi seçtim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎