Şampiyonlar Ligi #4

Nasıl ötelediysem o günün yaşandığını bloga eklememişim bile! Evet arkadaşlar Galatasaray Dortmund'dan yine 4 gol yedi. Normal hayatlarımıza geri dönebilir miyiz?
(Bu yazı yazılmayı unutulduğu için gelecekten yazıldı)

Unutursam Fısılda

Filmi deli gibi merak etmemde 3 unsur vardı. Biiir Çağan Irmak etkisi. Ruhumda derin yaralar açan Çağan Irmak'ın yeni filmi olması, ikiiii Kenan Doğulu'nun filmin müziklerini yapıyor olması ve üüüüüçç Mehmet Günsur. Filmin 13.30 seansı için niyetlendiysem de yer bulamayıp 14.45 seansını izleyebildiğimi de dipnot olarak eklemekten zevk duyarım. Yine son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim; Kenan Doğulu'nun kendi şarkısı ve önceki albümünde söylediği Sevdim şarkısı başta olmak üzere film için bestelediği dönem müzikleri şahaneydi ve bence filmin önüne geçti. Filmin başrol oyuncusu Farah Zeynep Abdullah'ın şarkıları seslendirişi çok başarılıydı.  Peki sadece müzikler mi? Tabii ki hayır! Başlıyorum.

Pek Yakında

Geçtiğimiz hafta sonunda bu filmi izlemenin zamanı geldi dedik ve gittik sinemaya kardeşimle. En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim (belki klişe olacak ama); Gora, Arog, Yahşi Batı seven Cem Yılmaz hayranları çok tutmasa da, Hokkabaz'ı seven, Her Şey Çok Güzel Olacak'ı seven güruh Pek Yakında'yı da sever diye düşünüyorum. 2 Ekim'de gösterime giren filmde en çok sevdiğim ayrıntı Türk Sinemasına yaptığı göndermeler oldu. O eski filmlerde işlenen temalara yapılan dokundurmalar ve filmin aslında bu fikir üzerinden yürümesi müthiş bi dokunuş bence. Ayıntılı analiz aaaaz sonra!

Bayrampaşa'nın Dahisi - Juan E. Rodriguez Garrido

Arda Turan'a duyduğum yoğun ilgi çeşitli yazılarımdan ve bakış açınıza göre sol kısmından da anlaşılıyordur sanırım. Bir süre önce almıştım bu kitabı. Göz ucuyla ne zaman görsem okumaya kıyamıyordum "ya içindekiler çok güzelse, ya hemen biterse" korkusuyla. Nihayetinde okumaya başladım ve bitirdim. Arda'nın Galatasaray'da geçirdiği dönemi, Manisaspor dönemini, Milli Takımlardaki oyunlarını ve nihayetinde de Atletico Madrid günlerini kaleme almış Juan. Ben Galatasaray'daki dönemlerini ve 2008 Avrupa Şampiyonası bölümlerini baya, bildiğin dolu dolu gözlerle okudum. ArdaTuranismo felsefesinden dem vurarak anlatmış Arda'yı sayfalarca. Bir Türk futbolcuyu bir İspanyol yazarın kitabının herhangi bir bölümünde yazıyor olması bile müthiş bir olayken, bir İspanyol yazar Arda'nın 27 senelik hayatından bir kitap çıkarmış. Hiçbir ayrıntıyı atlamadan. Gayet taraflı ve romantik gözlerle. Sanırım kitabı kadar sevmiş olmamın en büyük nedeni de buydu. Yer yer çeviri sorunları çıksa da, keyifli bir Arda Turan kronolojisi olmuş. Futbol severseniz, ArdaTuranismo fikrine yakınsanız, bu kitaba karşı koymak zor. Ben koyamadım şahsen. Kitap 216 sayfa ve D&R'da liste satış fiyatı 15 TL. Okuyun*

Günlerden Galatasaray vol.8

Takımdan pek bir beklentim yoktu itiraf etmek gerekirse. Yine de içten içe, "biz yensek, MİY ve Akhisar puan kaybetse, e Fenerle Beşiktaş zaten berabere kalacak, hafta başında lider olur muyuz ki yaa" diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Maç başladı ve ilk yarı boyunca "ne liderliği hayal ettiysem" diye düşünüp somurtkan şirini oynadım. Devre oldu. İkinci yarı başladı. Galatasaray'ın o özlediğim, hiç bitmesin istediğim rüzgarı başladı esmeye. Burak'ın golü, Wes'in girişi, maçın uzaması, uzama dakikaları içinde Ched'in ileri çıkışı ve Umut'un golü... Kasımpaşa'ya karşı alınan 3 puandan daha önemli olan tek şey takımın böyle birbirine tutunmaya başlaması, voltranı oluşturup rakibe saldırması. İçimdeki romantik kenetlenme görmek istiyor. Romantizm görmek istiyor. Zor mu be? Bi fotoğraf daha ekliyorum yazının devamına içimdeki romantik orada ortaya çıkacak. Doğrucu abilerimize/ablalarımıza burada veda edip esenlikler diliyorum. Yürüyedur GALATASARAY