"Gözlerimi açsam da sen çıksan karşıma"

Mehmet Erdem'i birçok kişi Sezen Aksu'nun Hakim Bey şarkısını söylerken tanıdı. Benim gibiler ise onu Herkes Aynı Hayatta şarkısıyla yüzünü görmeden sadece sesini duyarak.. Şarkının öyle güzel sözleri ve sözlerle bütünleşmiş çok iyi bir müziği vardı ki, ilk dinlemeyle yetinmeyip tekrar tekrar dinliyorduk o dönem. Bugün Mehmet Erdem keşfedilmiş bir yetenek olarak karşımıza çıkıp ilk albümünü yayınladı. Ben albümün tamamını dinleme şansına nail olamadım. Fakat biraz evvel o şarkının, Herkes Aynı Hayattanın videosunu izledim ve blogda olması gerektiğini düşündüm. Şarkıyı ilk kez dinleyecek olanlar varsa işi gücü bıraksınlar. Videoyu ve sözleri içeri yazıyorum. Şimdiden iyi seyirler.

Günlerden Galatasaray vol.6

Ligin 6. haftasında Ordu deplasmanına gitti takım. Ve ilk mağlubiyet alındı. İlk 5 haftada kazanılan krediyle, rakiplerin galip gelmeleri durumunda bile, liderliği sürdürüyoruz. İşin enteresan tarafı, yenilen 2 golün de eski oyunculardan gelmesi. Stancu'nun golü üzdü. Fakat Hasan ile olan gönül bağımız sebebiyle, Hasan'ın golüne üzülmedim, üzülemedim. Ne yalan söyleyeyim minik bir tebessüm bile oluştu. Ama o kadar güzel attı ki.. Neyse rakibi övmenin mantığı yok dönelim takıma. Mağlubiyetin en büyük sebebi tabii ki Ordu'nun iyi oyunuydu. Benimkilerdeki konsantrasyon eksikliği de net şekilde hissediliyordu. Akıllar Braga maçında olunca böyle oluyor. Halbuki adım adım ilerlesek, bunu hem takım hem taraftara söylemek lazım, her şey daha kolay olacak. Şimdi bu mağlubiyetin anlamlanması için tek şart var, o da Braga maçından alınacak 3 puan. Madem akıllar oradaydı.. Giden 3 puan olsun canımız sağ olsun. Öyle bir takım olduk ki, öyle inanıyoruz ki, nasılsa telafi ederiz fikri gelip yerleşiveriyor zihne. Bu rahatlık öyle güzel ki.. Sen yürüyedur Galatasaray!

Haftalık dizi yorumları 24-28 Eylül

Yaz tatilinin ardından nihayet benim dizilerin yeni sezonları başladı bu hafta. İlk etapta How I Met Your Mother ve The Big Bang Theory'i izledim. Pazartesi Himym'ı bugün de Tbbt'yi izledim ve seriye an itibariyle devam ediyorum. Ocağa kadar bu iki diziyle yazı mı olur? Yeni bi dizi önerin de izleyelim. Yazının devamında ağır spoiler var yalnız. Yeni sezonları izlemeyenler içeri girmesin. Arkamdan atıp tutmayın bak ben uyardım. Başlıyorum.

Canınızı yerim

"Niye Galatasaraylısın?" sorusuna en güzel cevap şu video. Çoluk çocuk herkes sevgi yumağı oluyor sonra da vay efendim Serap çok duygusal. Duygusalım arkadaş. Şu videoyu izleyip içi titremeyen adam da gitsin Galatasaraylıyım falan demesin boş yere. Rahat olun, böyle bi jenerasyonla sırtımız yere zor gelir.

Günlerden Galatasaray vol.5

United maçından sonra bu maçta rotasyon olur, aslar dinlenir, yedekler denenir ve rahat bir galibiyet alınıp kenara geçilir diye düşünüyordum. İyi oldu, isabet oldu, tam zamanına denk geldi. Ben maçı izleyemediğim için özetinden takip etmek durumunda kaldım bu hafta, canım sağ olsun. 5. haftada Akhisar Belediye, Arena'ya geldi. Galatasaray maçı Burak'ın 2, Sercan'ın tek golüyle 3-0 kazandı. Bu noktada özellikle Sercan'ın gol atmış olması çok olumlu. Sercan as kadroda değil fakat önümüzde birçok maç var. Hazır ve moralli olması çok önemli. Attığı gol çok beceri isteyen bir gol olmasa da, bir forvet için gol atabilmiş olmak önemli. Devamının gelmesini temenni eder, bol şans dilerim. Liderlik iyi puan farkı korunuyor. Öyleyse yürüyedur Galatasaray!

Aylık yazılar #eylül

Eylülün sonu gelmiş, hala eylül akşamı şarkısını konuşan yok mu? Cidden dünyanın sonu mu geliyor nedir. Neyse eylül sonu diyodum, eylül sonu gelmiş hala eylülü kutlamamışım, ayıp etmişim. Vakit geçmiyor, sıkılıyorum gibi ama eylül 21 olmuş. Öyleyse kutlamalar başlasın!

Şampiyonlar Ligi vol.1

Dün, günlerdir ne kadar heyecanlı olduğumu yazmıştım. Heyecanım yerini bulmadı, bulamadı. Galatasaray, United deplasmanından mağlubiyetle ayrıldı. Hem de tek gollü mağlubiyet.. En sevmediğim skor 0-0'sa ikincisi de 1-0 yenilmek. Bala göte yenmek diye bi tabir var ya, amiyane tabir olacak affedersiniz ama bizdeki durum bu. United resmen bala göte kazandı maçı. Şanssızlığımızı yeneriz umarım kalan maçlarda ve bu gruptan çıkıp daha iyi yerlere geliriz. Kaptan iyileşsin defansı toparlar zaten. İleridekiler de biraz son vuruş çalışsa tamam bitti gitti. Dün Umut'un sakatlığı kırılma noktasıydı. Tabii olumsuz anlamda. Kötü konuştuğumuz son maç olsun. İlk maç günahı olmaz. Biz yürüyeduralım.

ps: Fotoğraf kaynağı.
ps 2: Beyaz forma siyah şort kombinasyonuna kafam girsin.
ps 3: Terbiyesizliğim için blogumdan özür dilerim.

Bugün günlerden Manchester United-Galatasaray

Ta cumartesi günü başladı bu yürek sıkışması. Heyecana yordum. Günlerdir içim pır pır. Bugünse tavan yapmış durumda. Yaş ilerledikçe düşünmüştüm ki futbola duyduğum heyecan azaldı. En azından artık daha olgun izleyebilirim. Ama öyle bir dünya yokmuş, cumartesiden beri hayattan öğrendiğim bu. Şampiyonlar Ligi 6 sezon sonra illa ki heyecanlandıracaktı beni. Siz gelir ilk maça benim iki takımım olan Manchester United ile Galatasaray'ı verirseniz, maçı da Old Trafford'da yaparsanız bendeki heyecan bin misline yürür haliyle. Bu akşam sonuç ne olursa olsun Galatasaray'ın yeniden Avrupa'ya dönüşü olacak. Bugün yaşadığım en heyecanlı günlerden biri. On saat sonra düşünmeyi bırakıp sadece yaşamaya başlayacağız. Avrupa kolla kendini, cehennem geri döndü!

SEvgiliye #4

"Seni seviyorum. Senin sayende şu an olduğum kişiyim. Sahip olduğum bütün umutlara ve rüyalara sebep sensin ve gelecekte ne olacağı umrumda bile değil. Her zaman senin olacağım ve sevgilim, sen de her zaman benim."

Günlerden Galatasaray vol.4

Her sene illa bi musallat olur Antalya deplasmanı. Puan kaybederiz, o artık Allah'ın emri de, maçtan sonra maç dışında birçok şey konuşulur. Bu sene hiçbir olumsuzluk yaşamadan "dört köşe" olup döndük. Çok rahat bir şekilde aldı Galatasaray maçı. Dün maçın adamı Amrabat'tı. Kenardan gelerek verdiği katkıyı direkt 11de başlayarak verdi. Bir golü, bir de taçtan asisti var. Gollerimiz Elmander, Amrabat, Burak ve Umut'tan geldi ve maçı 4-0 kazandık. Burak'ın frikik golü, Antalya'dan 4 gollü galibiyetle dönmek, milli maçtan sonra puan kaybetmemek, Selçuk'un yaptığı kaptanlık ve Amrabat.. Cennete hoşgeldiniz! Çarşamba günkü United maçından önce de moral depolamış oldu. Tahminim United maçına da Aydın-Engin değişikliğiyle dün akşamki takım çıkacak. Heyecan basıyor, yürüyedur Galatasaray!

İkinci maçta nihayet!

Dünya Kupası elemelerinde ikinci maçı Estonya ile oynadık ve nihayet kazandık. Rakibin özellikle ilk yarım saatteki istekli oyununu göz önünde bulundurunca, on kişi kalmasalar onu da zorla yapardık ya yine şans yanımızdaydı. Estonya on kişi kaldıktan sonra Emre'nin, Umut'un ve oyuna "yine" sonradan giren Selçuk'un birer golüyle 3-0 kazandık. Memleket meselesi haline gelen Selçuk versus Abdullah Avcı olayında Selçuk sonradan girerim işimi hallederim kafasıyla ve tüm karizmasıyla 1-0 öne geçti. Hocanın inadından ve tüm egolarından arınmasıyla bu işi kıvıracağını düşünüyorum. Benim tanıdığım, yaptığı işi sevdiğim ve o işe güvendiğim Abdullah Avcı böyle yapardı zira. Şimdi mikrofonlarımız ligde sonra da Şampiyonlar Ligi! İyi ki varsın futbol, eğlencesi pek bol!

ps: Umut, mucize misin nasıl bişeysin?

Yeniliyorsan sebebi var

Burak yedek, Selçuk yedek, takımında formsuz olup yer yer bizi delirten Hamit sahada Gökhan yedek. Böyle Hollanda'yı bulmuşsun yenemiyorsun, puan bile alamıyorsun. Talihsizlik bir yana, yapılan seçimler gerçekten yanlıştı bunu kabul etmek lazım. Yoksa sistem falan diye bik bik etmek doğru değil. Hadi Burak'ı, Gökhan'ı anlarım da milli takıma yazacağın ilk isim Selçuk olmalı. Hayır Galatasaraylı olduğu için değil, şu an memleketin en iyisi olduğu için. Kısmetten ötesi yok, kabul. Ama sen çabalamazsan kısmet senin ayağına gelmez. Salıyı, Estonya'yı bekliyoruz. Hayırlısı olsun.

Aşk - Elif Şafak

Elif Şafak'ın Aşk kitabı bir döneme damgasını vurdu. Seveni kadar sevmeyeni de vardı. Ben kitabı henüz bitirdim ve kitabı sevenler tarafında yer aldığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Kitap 5 bölüme ayrılıyor. Her bölüm de romandaki karakterlerin hayatlarının dönüm noktaları anlatılıyor. Romanda birden fazla karakter var. Kitabın kısaca hikayesi; Ella adında orta yaştaki bir kadının hayatının dönüm noktasında Aşk Şeriat'ı isimli kitapla tanışıp hayatını tamamen değiştirmesini ve Ella'nın hayatı Mevlana ile ve onun etrafındaki insanlarla tesadüfen çakışmasını anlatıyor. Kitaptaki en dikkat çekici detay bence Rumi ile Şems arasındaki bağ. Okumayan varsa çok ayrıntıya girmeyeyim. Gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. Kitabın yazarı Elif Şafak. 420 sayfalık kitabın raf fiyatı ise 23 tl. 

Günlerden Galatasaray vol.3

Şöyle kafa rahatlığıyla maç izlemeyi özledim. Normal şartlar altında, futbol jargonuyla söylemek gerekirse kağıt üstünde, bu takımın çatır çatır oynayıp rahatça da kazanması lazım. Ama evdeki hesap çarşıya uymuyor bir türlü. Karambole verilen bir faul, üstüne duran top, hoooop Galatasaray'ın yediği gole dönüveriyor. Yine de maç bi şekilde dönüp bize avantajlı hale geliyor. Dün akşam da golleri Musa kendi kalesine attı, Umut attı, bi de Burak attı. Ben maçta sonradan girmesine rağmen en çok Amrabat'ı beğendim. Burak da çok azimliydi mesela o da kenardan geldi. Yedekten gelip hazır bir şekilde takıma adapte olan adamlara saygım sonsuz. Saygıyı hak eden bir diğer durum da çok değil üç gün önce maç yapan Bursaspor'un bu kadar maçı kovalayarak oynaması ve son dakikaya kadar asılmasıydı, helal olsun. Maçın bitişi ve alınan üç puanla da liderliğe oturduk, devamı gelsin, sezon bitsin bu şekilde inşallah! Yürüyedur Galatasaray!


Hayallerimdeki ev #8

Seriye devam ediyorum. Bu seferki fotoğraflar duvara yapacağım fotoğraf yapıştırmasını içeriyor. Yatak başucuna olur, yatak karşısına olur ama olsun, olacak. Bir sürü fotoğraf var zaten ama basılmış halde değiller. Fotoğraflar bastırılacak ve böyle duvar süsü olarak kalp şeklinde yapıştırılacak. Açılın romantiğim geldi!

Aferin çocuk vol.2

Geçen sefer Uefa kupasını kazandığında ona "aferin çocuk" demiştim. Bu kez, daha büyüğünü yaptı ve Chelsea'yi yendikleri maçta takımıyla Süper Kupayı kazandı. Hani abilerinin, kaptanlarının, büyüklerinin, özetle bizim daha önce kazandığımız Süper Kupayı.. Kim ne derse desin Arda hala Galatasaraylı. Hem öyle bir Galatasaraylı ki, Galatasaray'ın yolundan ilerliyor. Aferin len, daha güzellerini kazan, daha iyi takımlarda oyna, çok daha iyi yerlere gel. Sonra dön dolaş yine bize gel. Arada çok konuşsan da, sen o çok sevdiğimiz, "sen sahadaki biz, biz tribündeki sen" dediğimiz, 66'yla da 10'la da Galatasaray'ın evladı olan, hepimizin koca kafasısın. Kötü olan her şey geçer gider zamanla. Kalanlar da böyle güzel fotoğraflardır. Çünkü herkes ayrılıklardan sonra güzel şeyleri hatırlar. Allah yolunu açık etsin. Sen orada mutlu, biz burada mutlu. Böyle ayrılıklara can kurban.