Günlerden Galatasaray vol.11

Hani galip geldiğimiz günler uçuş uçuş oluyorum, bloga onlarca fotoğraf ekleyip hiç başka maç oynamayacakmışız gibi galibiyet goygoyu yapmak istiyorum ya, işte puan kaybettiğimiz maçlarda da, beraberlik bile olsa, bunalımlardan bunalım beğeniyorum adeta. Dün oynanan futbolu yorgunluğa bağlamak istiyorum çünkü takımımın ruhunu ortaya koymadığını kabullenmek zor geliyor. Konduramıyorum. Yine de olumlu şeyleri görmeye çalışıyorum. Mesela bizim artık Hakan'dan başka bir sol bekimiz var; Riera. Mesela Melo'nun yokluğunda unuttuğumuz birini yeniden hatırladık; Yekta. Mesela yine puan kaybettik yine lideriz. Belki de bu olumlu yönleri düşündükçe taraftar olarak biz şımarıyoruz. Aynı durum futbolcularda da geçerli. Geçen sene Florya'da bir kutlama yapılmıştı, normal ligin bitmesine yakın, Fenerbahçe maçından sonra. O kutlamanın ardından bir konsantrasyon bozukluğu yaşanmış ve playofflarda da riskli sonuçlar alınmıştı. Cluj galibiyeti o etkiyi yarattı hepimizde bence. İki lafım var sonra bitiriyorum. İlki; beraberliğin sorumlusu benim. 3 maçtır denediğim bi totem vardı onu yedim bu maçta ve gitti 2 puan. Affola :( İkinci lafım da Nobre'ye. Bi defolup gitmedin şu memleketten de kurtulamadık senden ulan :( Başarılar gelir geçer, sen yine yürüyedur Galatasaray.

2 yorum:

Yazın bakalım 😎